Birinci derece sit alanı olan Göcek koyları, mavi turcuların ve tekne sahiplerinin en popüler yerlerinden biri. Doğal güzelliğiyle sihirli bir atmosfere sahip Göcek’e gidip de büyülenmemek mümkün değil. Ancak son 10 yılda Göcek büyük bir tehlike altında. Kirlilik ve tekne kalabalığına bir çözüm bulunmaz, bölge koruma altına alınmazsa bölgenin deniz turizmi ve uluslararası çekim merkezi olarak kalması imkânsız.
Bu yılın ilk aylarında, Çevre Bakanlığı sorunun çözümünü koyları özelleştirmek olarak açıklamıştı. Yap-işlet-devret modeliyle ücretli konaklama ihaleleri düzenlendi. Büyük tepki alan bu karar ve koyların ihale girişimi neyse ki şu an için durduruldu. Ancak bu konu tamamen de ortadan kalkmış değil.
17-18 Haziran tarihlerinde, Fethiye Körfezi-Göcek-Dalaman Koyları Korunması Çalıştayı düzenlendi. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bilim adamlarının katıldığı çalıştayda çözüm için fikirler masaya yatırıldı. Doğma büyüme Göcekli olan D-Marin Marinaları eski koordinatörü Onur Ugan, Göcek Halk Meclisi Başkan Yardımcısı şapkasıyla çalıştaya katıldı.
“Mevcutta bölgede oluşan ekonomi ve yerel paydaşlar göz ardı edilerek, koylarla ilgili bir yönetim planı veya tasarruf yapılması mümkün değil. Yapılacak planlamalarda bugünü kurtaracak önlemler yerine koyların yıllarca doğal haliyle temiz bir şekilde gelecek nesillere bırakılabileceği önlemler alınması gerekiyor” diyerek görüşünü net bir şekilde dile getiren Onur Ugan’ın çalıştayla ilgili detaylı notlarını okumanızı tavsiye ederim. (Sayfa 32)
Ben burada size minik bir özet bırakarak, konunun altını çizmek istiyorum.
• Kıyıların ve koyların kiralanarak bir şirket veya şahsın kullanımına verilmesi anayasaya aykırıdır.
• Herkesin eşit kullanım hakkı vardır.
• Koyların taşıma kapasite güncellemesi yapılmalı ve koylarda kalış süreleri kısıtlanmalıdır.
• Posidonia alanlarında, dip yapısına zarar vermeyen, denizcilik esaslarına uygun tonoz ve şamandıralar yapılmadır.
• Karasal kirlilik ve özellikle plastik kirliliğiyle ilgili önlemler artırılmalıdır.
• Balıkçılık alanları ve balık üreme alanları da korunmalıdır.
Gelecekte de tadını çıkaracağımız, kokusunu içimize çekebileceğimiz Göcek koylarımız olsun diye hepimizin elini taşın altına koyması şart.
İyi okumalar, iyi seyirler,