Göz alıcı olduğu kadar kullanışlı ve yetenekli olan klasik şaftlı Azimut Magellano 66 podlara meydan okuyor.
30kt üstü süratlerin çok da gerekli olmadığı görüşü giderek yaygınlaşıyor. Birçoğumuz 20kt civarında seyir yapmakla yetiniyoruz; bu hızlarda, ters akıntıları ve pruvadan esen rüzgârları yenecek kadar hızlı, yakıt tasarrufu sağlayacak kadar yavaşız. Doğal olarak, Grand Banks ve Fleming gibi markaların mükemmel yarı deplasman gövdeli tekneleri bu ihtiyaçlara başarıyla cevap veriyor. Ancak herkes ne kadar hoş tasarlanmış olursa olsun, klasik görünüme ve tik kaplamalara sahip teknelere tutkun değil. Ayrıca bu teknelerin ağır yapıları yüksek süratlerde yakıt ekonomisi yapılmasına olanak vermiyor. Bu nedenle modern stile sahip hafif trawler’ların öne çıktığı yeni bir pazar doğuyor.
Bu yeni modellerin birçoğu pod tahrik sistemlerinin üstün verimlerini avantaja dönüştürüyor. Beneteau’nun Swift Trawler serisinin amiral gemisi 50, Volvo IPS kullanıyor. Zeus podları Outer Reef’in yeni modeli Trident 550’de yer buluyor. Absolute Yachts stil açısından radikal farklar içeren ve IPS kullanılan Navetta 52 ve 58 modellerini üretiyor.
Ancak Azimut Magellano serisi trawler’larında bugüne kadar pod sistemleri kullanımından kaçınarak geleneksel şaft kullanımını sürdürüyor. Buradan hareketle, mayıs ayı başlarında Adriyatik’e giderek Azimut’un yeni Magellano’su 66’nın popüler pod sistemli muadillerine nasıl bir rakip olacağını görmek istedik.
Yazının devamı Eylül 2016 sayımızda..
