Yarışan takımlarda kadın ve erkek yelkenci sayısının eşit olması gereken Fifty Fifty Cup 5-6 Ağustos’ta gerçekleşiyor.
Türkiye Yelken Federasyonu himayesinde, Türkiye Açık Deniz Yat Kulübü (TAYK) işbirliği, Moda Deniz Kulübü (MDK) Ana sponsorluğunda “Oğuz Ayan Sailing” tarafından düzenlenecek Fifty Fifty Cup Moda Deniz Kulübü Kupası Yat Yarışları 5-6 Ağustos’ta İstanbul’da yapılıyor.
Yarışın en önemli özelliği, katılan takımlarıni eşit sayıda kadın-erkek sporculardan oluşacak olması. LC Waikiki’nin yarışa katılacak kadın ve erkek yelkenciler için özel tasarım tişört hazırladığı yarışın kupaları ise özel ağaç işi olarak tasarlanmış. Fifty Fifty Cup basın toplantısı 6 Ağustos’ta Moda Deniz Kulübü’nde gerçekleştirildi. Oğuz Ayan ve Lena Ayan başta olmak üzere yarış komitesinden Elif Tümen ve Engin Yuvaktaş yarış hakkında bilgiler verdiler.
TAYK Genel Müdürü Can Giray yarışın formatı için umutlu olduklarını belirtirken, ana sponsor Moda Deniz Kulübü adına Ayhan Alpakın, yarışa ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Yarışın baş hakemi olan Dilara Kol da yarışın sürekli olması konusundaki temennilerini dile getirdi.
“Bakış açıları değişecek”
Oğuz Ayan yarış hakkında, “Türkiye’nin ilk ve en kapsayıcı yelken yarışı olmasını hedefledik. Esasında bu yarış, sporda kalıcı fırsat eşitliğinin yaratılması adına atılması gereken adımlara farkındalık, destek ve kaynak sağlamak için yola çıktığımız daha büyük bir projenin ilk ayağı.” diyor.
“Bizim görüşümüz bunun sadece bir yarıştan ibaret olmadığı, ekiplere koyduğumuz tekne üstünde kadın ve erkek sayısının eşit olması kuralıyla farklı bir bakış açısı gelişmesi ve bunun yarış parkurunda deneyimlenmesi. Belki de ilk kez, birçok takım kaptanı bu yarış özelinde ekibini kurarken tekne üzerindeki görev gereksinimlerine göre doğru özellikte kişileri koyabilmek için yepyeni bir yarış kazanma stratejisi oluşturacak. Bu durum hem bakış açımızı genişletecek hem de yarışa farklı bir tat katacak.
Daha güçlü bir toplum için hayatın her alanında olduğu gibi sporun ve haliyle yelkenciliğin, denizciliğin içinde de kadın-erkek tamamlayıcılığının ve fırsat eşitliğinin yaratacağı katkı ve öneme inanıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği sadece kadının değil esas erkeklerin sorunu olmalı ve çözmek için adım atılmasında, sürdürülebilir çalışmaların devreye alınmasında erkeklerin daha da çok sorumluluk üstlenmesi gereken bir alan.
Burada evet kadınların yelkende daha aktif olmasını istiyoruz ama esas amaç ve hedef kitlemiz erkeklerin bu konuda sorumluluk
üstlenmesi, şu anda mevcut durumda daha kapsayıcı bir bakış açısı geliştirmenin yanı sıra yeni yelkencilerin yetişmesinde daha çok fırsat eşitliği yaratılması, çocuk yaştan yelkene, denizciliğe gönül vermiş kadın sporcularımızın hayatlarının devamındaki akışta da yelkende kalabilmeleri.
Örneğin ufak yaştan yelkenciliğin içinde olan hepimizin gözlemlediği, optimist, laser vb. hareketli salma sınıflarında birçok kadın yelkencimiz varken yıllar ilerleyip yatçılığa geçişte kadın yelkenci sayısı çok ciddi oranda azalıyor. Bunun yelkencilikle veya kadın yelkencilerin yatçılıkta yetersiz olması gibi durumla bağlayamayız, hayatın kadınlar üzerine yüklediği toplumsal sorumluluklar ve maalesef bazen de ayrıştırmalarla gelinen bir nokta bu.
Kısaca bizim bu tip projelerde hedef kitlemiz kadın yelkenciler değil, onların aileleri, tüm yelkenciler, kurumlar, kulüpler ve bu yapının düzelmesine destek olabilecek her bir birey. Türkiye Yelken Federasyonu bu konudaki bakış açımızın en önemli destekçisi.”
“Yelken avantajlı”
Oğuz Ayan, yelken camiasının projeye çok destek verdiğini söylüyor. Fifty Fifty Cup daha ilk yılında birçok sponsorla da yola başlamış.
“Yelken camiasına projemizi ilk defa duyduğumuzda bir çok takımdan tam destek aldık, hatta sadece erkek takımı olarak yarışan ekiplerden de yarışımıza özel kadın yelkenci yetiştirip bu projede yer alma konusunda istek bilgileri geldi. Zaman geçtikçe de daha önceki yıllara nazaran parkurlara karma ve fifty fifty olarak çıkan takımların sayısının ciddi oranda arttığını gözlemliyoruz, bu da bizi gerçekten çok sevindiriyor.
Biz Fifty Fifty Cup projesiyle belki biraz da kurallarla bu beraber çalışabilme kültürünü dayatıp deneyimleteceğiz ki, iki günün sonunda ekipler, bu şekilde olabiliyormuş diyebilsinler. Zamanla bu kendiliğinden doğal olarak daha çok büyüyen bir yapıya dönüşecektir. Yatçılıkta cinsiyet üzerinden yapılan bir kategorizasyon ayrımı yok ve denizciliğin temelinde de bunun bir gereği yok, çünkü yelken sporunun doğası, yat üzerinde farklı görevlere farklı teknik ve fiziki becerilere sahip kişilerden oluşturulan ekiplere ihtiyaç duyulduğundan bizler çeşitlilik açısından diğer birçok spor branşlarına göre çok daha şanslıyız.”
Lena ve Oğuz Ayan’ın hayaliyle başlayan bu yarıştaki kadın-erkek eşitliği kültürü yurt dışında da oluşturulmaya çalışıyor. “50 yılldır yapılan “The Ocean Race”’e baktığımızda, 1973’ten beri toplam 2853 profesyonel yelkenci yer almış ve bunların sadece yüzde 6’sı kadın yelkenci. Bu alanda özellikle son yıllarda çeşitlilik ve kapsayıcılık üzerine yapılan teşvik ve pozitif yapılanmayla geleceğe dair daha umut verici beklentiler var. The Ocean Race’in 2030 hedefi olarak yarışmaya katılacak toplam yelkenci sayısının 50:50 oranında kadın ve erkek yelkencilerden oluşmasını amaçlıyor.”
Fifty Fifty Cup’a katılmak isteyen ama ekibinde yeteri kadar kadın yelkenci bulunmayan takımlar için de bir kadın yelkenci havuzu kurulmuş. Yarışa katılmak isteyen kadın yelkencilerin başvuruları TYF’nin havuzuyla birleştirilecek ve farklı yarışlar için de iletişim amacıyla kullanılabilecek. fiftyfiftysailingcup.com
