Mayıs ayında Türkiye’de pek çok insanın yeterince duymadığını düşündüğüm WingFoil Racing World Cup gerçekleşti. Fenerbahçe Doğuş Yelken ve Pro Sailing Academy’nin ev sahipliğinde ve Audi Türkiye desteğiyle düzenlenen kupada sınıfının öncü sporcuları yarıştı.
YAZI: Melis Baykan FOTOĞRAFLAR: Robert Hajduk (IWSA Media)
Öncelikle WingFoil nedir ve neden bu kadar heyecan verici onu konuşmakta yarar var. WingFoil’i windsurf (rüzgâr sörfü) ve kitesurf’ten (uçurtma sörfü) geliştirilen ve rüzgârla çalışan bir su sporu olarak özetleyebiliriz. Board’un üzerinde duran kişi doğrudan kanada (wing) tutunarak hem yukarı kaldırma, hem de yana doğru itme kuvveti oluşturuyor. Hidrofoil kanatlarıyla oluşan düşük sürtünmeyle board suyun üzerine kalkarak adeta su üzerinde ama havada giden bir uçan cisim haline geliyor. Yapısı gereği kitesurf’ten çok windsurf’e yakın olan bu yeni sınıf, foil üzerinde kayma konusunda hepsinden farklılaşıyor. Eğlence de tam burada başlıyor…
Bu arada yeni dediğimize bakmayın; “wing”in geçmişi oldukça eski. Rüzgâr sörfünü de icat eden havacılık mühendisi Jim Drake ve Avrupalı rüzgâr sörfü öncüsü Uli Stanciu’nun dünyanın ilk kanadını icat ettiği ve patentini aldığı 1981 yılına uzanan bir hikâyesi var. Ancak bugünkü formuna ulaşması ve popülerleşmesi hidrofoil teknolojisinin gelişmesiyle oluyor.
Bozburun’da geçen sene gerçekleştirdiğimiz Foil Week’te, E-Foil (electric foil) ile ilk defa foiling deneyimini yaşamış ve o gün bu işe girmeye kafayı takmıştım. Urla İçmeler’de geçirdiğim beş gün içinde wingfoil yapmaya başladım ve hem yeni bir şey öğrenme heyecanıyla hem de foiling’in yarattığı eşsiz ve sessiz denizin üstünde gitme hissiyle mest oldum. Audi WingFoil Racing World Cup Türkiye detaylarına geçmeden kendi deneyimimi paylaşmaya çalışacağım, zira anlatılmaz yaşanır.
SÖRF, ZEN VE MEDİTASYON
Foil dünyasına adım attığımdan beri aklımda aynı kavramlar dönüyor; Zen ve meditasyon. Ben altı yaşında Alaçatı’da windsurf denemek için kendimi suya atıp sekiz yaşında Optimist ile yelken ve yarışçılığa başladım, devamında da milli sporcu olarak birçok sınıfta yarıştım. Şimdi de yat sınıfında profesyonel olarak ekip yarıştırmaya devam ediyorum. Bu süreç içerisinde kitesurf yapmaya başladım ve yelkenden sonra rüzgâr enerjisinin bedenim üzerinden geçip ayaklarımdan board’a akarak hıza dönüşme hissine vurulmuştum. Benim için kitesurf; bedenim aracılığıyla enerjiyi hıza dönüştürme sürecinin parçası olmak, bunu suya ve rüzgâra en yakın haliyle deneyimlemek anlamına geliyordu. İster bir hareket deneyin, isterseniz sadece sürmek şeklinde dalgayı kullanarak mesafe kat edin, yeni bir şey deneyimlerken her zaman işin içinde zihni serbest bırakma ve sizin daha idrakinize düşmeden bedenin milisaniye içerisinde bir hareketi yapma mucizesi var. İşte Zen ve meditasyon benim için burada devreye giriyor.
AUDI WingFoil Racing World Cup haberinin devamnını Temmuz 2024 sayımızda okuyabilirsiniz.
