İçinde bulunduğumuz çağda dünyanın halen ataerkil bir yapıda olduğunu söylemek hata olmaz. Ancak çanlar değişen dünya için çalıyor. Güçlü erkek-zayıf kadın algısı, erkeklerin hâkim olduğuna inanılan denizlerde de yıkılıyor. Bu değişimin en net örnekleri ise parkurlarda boy gösteren takımlar ve hakemler…
Yazı: Osman Uğur
Kendimize olan inancımız arttı
TUBA GENCER- DENİZ CADILARI
Bodrum’da yarışan, skipperları hariç herkesin amatör olduğu EOLOS E.CA. Deniz Cadıları Yelken Takımı, özellikle kadın ve çocuklarla ilgili sosyal sorumluluk projeleriyle tanınıyor. Takım ismini Kuzey Avrupa ülkelerinde denizi ve rüzgârı kontrol ettiklerine inanılan deniz cadılarından alıyor.
Cadı denilince aklınıza olumsuz bir şey gelmesin çünkü deniz cadıları özellikle kuzeyli denizcilerin en büyük dostları. Yaptıkları sihirli düğümlerle birçok denizciye yardım ettikleri efsane olarak anlatılmaya devam ediyor. İlk kez 2010 yılında BAYK’ta yarışan ekip parkurdaki başarılı performansıyla beğeni topluyor.
Maddi imkânlar yaratılmalı
NESRİN ÖZARSLAN – ANKARA YELKEN KULÜBÜ
Ankara Yelken Kulübü “denizi olmayan Ankaralı yelkencilerin hikayesi” sloganıyla 2000 yılından beri faaliyet gösteren bir takım. Kulüp, başlangıçta sadece yetişkinlere yönelik olarak amatör denizcilik ve kısa mesafe telsiz kursları düzenlerken, 2004 yılından itibaren yaz okullarıyla birlikte çocukları ve gençleri de bünyesine kattı. Sayıları değişen 15 civarı çocuk ve genç optimist, laser dalında kulübün lisanslı sporcusu olarak spor faaliyetlerine devam ediyor.
Taurus AVM sponsorluğunda yarışan Ankara Yelken Kulübü Kadınlar Takımı skipperi Nesrin Özarslan, denizi olmayan bir şehirde deniz takımı kurmanın gönül işi olduğunu ve Ankara’da yelken sporuyla ilgilenen kadınların sayısının hiç de az olmadığını söylüyor. Hırs açısından erkeklerle kadınlar arasında bir fark olmadığını belirten Özarslan, kadınların erkeklere kıyasla daha disiplinli olduğunu ve hırslarını daha kontrollü bir şekilde yarışlara yansıttıklarını belirtiyor.
Yazının devamı Mart 2017 sayımızda..