Hareketli yaşamaya alıştığımız temmuz ayı, geçen yılkini de aratacak şekilde fiyaskoyla geçiyor. Bu olayın sorumluları, önümüzdeki yıllarda neyle ilgilenip, neyle eğlenecekler çok merak ediyorum. Korkarım gelecek yıllarda ellerinde oynayacakları oyuncakları kalmayacak. Gurur duysunlar, övünsünler yaptıklarıyla ve eserleriyle.
Bu karanlık günlerde aldığımız en iyi haberse Provezza ekibinin, yelkenin şampiyonlar ligi sayılabilecek TP52 Dünya Şampiyonası’nda aldığı üçüncülük oldu. İyi planlanmış, yılların deneyimiyle kurulmuş TP52 ekibi, hedefledikleri başarıya ulaştılar; umarım aynen devam ederler. Başarının en büyük mimarıysa tekne sahibi ve lideri olan Ergin İmre’nin planlama ve doğru kişileri bulup beraber çalışmayı başarma becerisi. Sadece büyük bütçelerle başarı gelmediği, adının önünde bir sürü unvan olan sporcularla çalışmanın birçok kez başarı yerine kaos ve kavga getirdiği tüm dünyadaki yelken yarış kampanyalarında görülüyor. Doğru sporcuları bulmak ve onları idare etmekse, egoların iyice yükseldiği bu düzey yelkencilikte gerçekten çok zor. Tüm Provezza ekibini candan kutluyorum, umarım gelecek yıllarda ekiplerindeki Türk yelkenci sayısını artırarak yollarına devam ederler.
Provezza ekibinin yıllar içinde geçtiği yolun ilk adımlarında olan diğer bir ekipse Eker. Melges 32 ile çıktıkları uzun ince yolda emin adımlarla ilerliyorlar. Uluslararası düzeyde başarılı bir ekip kurmak ve yaşatmak çok büyük emek ve çalışma gerektiriyor. Yıllardır yüksek düzeylerde yarışmaya alışmış ekiplerin arasına girmeye çalışmak, her şeyden önemlisi yılmamayı gerektiriyor. Projeleri uzun vadeli yapıp, hedefleri ona göre belirlemekse başarının en önemli anahtarı. Eker ekibinin ve Ahmet Eker’in yelken camiamızda uzun yıllar göreceğimiz başarılı bir karakter olacağına inanıyorum.
Olimpik yelkencilerimizdense Olimpiyat kotası müjdesi henüz alamadık. Daha ilk yarışmalarda bunun zor olduğunu bilsek de, erken alınacak kotanın, Olimpiyat Oyunları’na hazırlık açısından büyük avantajlar sağlıyacağı da ayrı bir gerçek. Yanılıyor olabilirim ama bugüne kadar erken kota alma avantajını da hiç yaşayamadık.
Olimpik yelken takımımız dünyanın dört bir yanında hazırlıklarını sürdürüyor. Üzüntü verici ama sayıları çok az, daha da kötüsü yelken medyası dahil hiçbir basın kuruluşunun ya da yelkenci grubunun ilgisini çekmeyi başaramıyorlar. İnternet haber sitelerinde içeriksiz yarış sonuçları haricinde çok da kayda değer bir şey yok. Turksail de olmasa hiçbir şeyden haberimiz olmayacak; o da ayrı bir gerçek. Tüm Olimpik yelkencilerimize sonsuz başarılar, cesaret ve şans diliyorum.
Adil ve kolayına rüzgârlar dilerim. MBY