2014’te yat yarışçılığı tam anlamıyla dibe vurdu. 2015’te biraraya gelip konuşmalı ve uzun vadeli stratejiler geliştirmeliyiz.
Oğuzhan Too ekibiyle yarışmaya başladığım zaman bir âdet geliştirmiştik. Her yıl sonunda biten sezonla ilgili düşüncelerimizi, eleştirilerimizi ve tavsiyelerimizi içeren bir makale yazıp websitemizde yayınlıyorduk. Amacımız, genelde âdet olduğu üzere kapalı kapılar arkasında “dedikodu” benzeri eleştiriler yerine, düşüncelerimizi açıkça belirtmekti. Küçük bir olasılık da olsa yazdıklarımızın dikkate alınacağını varsayıyorduk. Daha sonra bu geleneği ben MBY’deki köşemden sürdürdüm. Amaç ve yöntemse hep aynı kaldı. Geçen yıllarda da ağır eleştiriler yapmıştım fakat doğrusu hiçbir zaman bu yılki kadar kötü bir sezon geçirebileceğimizi hayal etmemiştim. Kötü yapılan organizasyonlar, zayıf yarış kuralları derken bu yıl yarış yapamadık!
Spor alanında üst mevkidekiler, kimsenin tam olarak bilemediği nedenlerden dolayı savaşırken, cezalandırılan konuyla hiç ilgisi olmayan yarışçılar oldu. Sanırım olayın yarattığı şok dolayısıyla yaşadıklarımıza çok fazla tepki de gelmedi. Bana göre 2014, tam anlamıyla yat yarışçılığının dibe vurduğu bir yıl oldu.
Yat yarışlarına girmek, güçlü ve büyük teknelerde yarışmak, gösterişli ekip kıyafetlerinin giyildiği ekiplerde yer almak tüm genç center boardcuların hayalidir. Ancak kulüpler center board sporcularının yat yarışlarına girmesine pek sıcak bakmaz. Bu benim zamanımda da böyleydi. Türlü yöntemlerle bunu engellemeye çalışırlardı. Uzun zaman önce başlayan center boardcu-yatçı mücadelesi bugün değişik biçimlerde devam ediyor. Federasyonlar büyük oranda center boardla ilgilenirken yat sınıfını ya hiç göz önüne almadılar ya da bütçedeki açıkları kapatmak için yama olarak değerlendirdiler. Gelinen noktada; bunun böyle gidemeyeceği bir kez daha ortaya çıktı.
Her iki kanata da asla yararı olmayacak “ayrı federasyon kuralım, bağımsız olalım” düşünceleri tekrardan dillenmeye başladı. Sporumuzu geliştirmek için bugüne kadar bir türlü beceremediğimiz “biraraya gelip konuşma” âdetini geliştirmemiz gerekli. Yöneticilerin yanında, işin politik yanından uzak, sadece uzun vadeli stratejiler üzerinde çalışacak olimpiyat komitesi benzeri bir komite kurmalıyız.
Bu grubun içerisine de ciddi kriterler gözeterek mutlaka sporda başarılı geçmişleri olan kişileri koymalıyız. 2014 gibi yıllar tekrarlanırsa korkarım tekrar toparlanmak uzun zaman alacak. Herkesin şapkasını önüne koyup geçmişte yaşananları unutmasını ve pozisyonlarını bir kez daha değerlendirmelerini diliyorum.
Volvo Ocean Race’te ikinci etap sona erdi. One design teknelerle yapılan yarış çok yakın çekişmelere sahne oluyor. Binlerce millik yarışlar, neredeyse board to board geçiyor. Yarışanlarda kuvvetli bir sinir sistemi olmalı. Team Vestas ise bu kadar profesyonel bilgi ve donanıma rağmen karaya oturdu. Onlar için çok üzülmekle beraber bu talihsiz kaza OE 6 ile geçen yıllarda yaşadığımız karaya oturma hadiseleriyle ilgili yaşadığım ikilemlerin biraz olsun aydınlanmasını sağladı. Umarım kimse bu deneyimi bu şekilde yaşamaz. Önümüzdeki sezonun yelken sporunun dipten zirveye doğru çıktığı bir yıl olmasını diliyorum.
Adil ve kolayına rüzgârlar dilerim. MBY