Dökülmeyen bardak tasarımlarıyla çay tutkunlarını kalbinden vuran Sandro Moreno tasarımlarının arkasında teknede yaşama hakim, deneyimli bir denizci var.
Yazı: Osman Uğur
“Sanat ve tasarım, insan yaşamını sadece fonksiyonel açıdan değil, aynı zamanda estetik bir bakış açısıyla da şekillendirir“ diyen Moreno, tasarımlarındaki temel özelliğin estetiği her yönüyle hissedilebilmesi olduğunu söylüyor. Her bir parça, sadece görsel bir öge değil, aynı zamanda fonksiyonel birer obje. Moreno, “Estetik, tasarımın her aşamasında ve her öğesinde kendini belli eder. Tasarımlarım, sıradan nesneleri bile zarif birer sanat eserine dönüştürür. Hem işlevsel hem de görsel açıdan kusursuz bir denge kurarak, her bir ürünün estetik değerini ön plana çıkarır“ diye anlatıyor markasını.
Yeni koleksiyonlarının bir özelliği de geçmişle geleceği harmanlayarak, geleneksel zanaat tekniklerini modern malzeme ve formlarla buluşturuyor olması. Böylece zamansız ve çağdaş ürünler meydana çıkartıyor. Moreno’nun hobileri tasarımlarına ilham veren birer kaynak. Deniz tutkusundan ilham alarak tasarladığı porselen ve cam ürünleri, kuşkusuz mavi sularla bağını kutlamak isteyenlere hitap ediyor.
Tasarım yapmaya ne zaman ve nasıl karar verdiniz?
2018 yılında başladık tasarım fikrini üretmeye. Binlerce çeşit çay bardağı var ülkemizde, malum dünyanın en çok çay içen coğrafyasında yaşıyoruz. Bu kadar çok çay bardağı varken neden derseniz…Hem camın inceliği, hem kapasitesi hem de fonksiyonellik açısından buna ihtiyaç duyduk. Tasarımlarda geçmişle geleceği harmanlayarak, geleneksel zanaat tekniklerini modern malzeme ve formlarla buluşturuyoruz. Böylece zamansız ve çağdaş ürünler meydana çıkartabildik.
Siz normalde parkurlarda görmeye alıştığımız bir isimsiniz. Yelkenci ve denizci olmanız tasarımlarınıza nasıl yön veriyor?
Yaklaşık 30 yıldır yelken yarışlarına katılıyorum. Yarışlarda limitleri sonuna kadar zorluyoruz, strateji, ekip çalışması, uyum ve birbirini tamamlama. Aynı ahengi tasarımda da uyguluyoruz aslında. Yapabileceğimizin en uç nokrasına kadar gidiyoruz, risk almaktan, malzemenin limitlerini zorlamaktan korkmuyoruz. Üretim yaptırdığımız yerler bizi çok sevmiyor.

Neden özellikle çay bardağı tasarımlarına yöneldiniz?
Çay içmeyi çok seviyorum, sevgimi paylaşmayı da. Bana büyük mutluluk veriyor bu. Öyle bir bardak yapmalıyım ki doya doya çay içirsin, soğutmasın, kapasitesi yeterli olsun, bir o kadar da ince, zarif ve fonksiyonel olsun, kolay temizlensin, yıkarken el girsin istedim. Ekibimizdeki endüstriyel tasarımcılar bu formu çizdi ve ortaya 1898 çıktı. Derken bardağa uyumlu bir o kadar fonksiyonel tabak hayal etmem gerekti. Çok kıymetli mimar dostum, yaşam ve düşünce koçum Kamil Taner’le otururken “vitruvius oranı uygulasana” dedi. Ben de “O ne?” dedim. “Tabağın çapıyla bardak çapı arasındaki bir nevi altın oran” diye açıkladı. Bu fikir beni inanılmaz heyecanlandırdı. Ortaya çıkardığımız form, tabak ve bardağın mükemmel uyumunu sağlarken, yaklaşık 40 dereceye kadar eğime dayanıklı bir yapı kazandırdı. Hayallerimiz gerçeğe dönüşmüştü; neredeyse devrilmeyen bir çay bardağı ve mükemmel mimarilerde kullanılan kilit mekanizmasını tasarlamıştık. Daha sonra geliştirdiğimiz 1453 modelimiz, tasarım açısından oldukça farklı olsa da fonksiyonellik bakımından aynı özellikleri taşıyor. Ardından ürettiğimiz kahve fincanlarında da bu prensiplere sadık kalarak ilerledik.
Tekne yaşamında bu tür tasarımlar hayat kurtarıcı oluyor. Hele ki çay tutkunları için. Nereden alınabiliyor ürünleriniz?
Koleksiyonlarımızın satışları Gallery Crystal mağazalarından ve websitesi üzerinden yapılıyor.