Huzurla eş anlamlı olsa da denizde zaman zaman huzuru kaçıran olaylar da yaşanabilir. Yüzerken veya tekne üzerinde olsun, sağlıkla ilgili yaşanacak sorunlara erken ve doğru müdahale, ciddi bir problemi gidermede en etkili yoldur. Bu yazımızda hem suyun içinde hem de tekne üzerinde yaşanması muhtemel olumsuzlukları ve çözümlerini sizlere aktaracağız.
Yazı: Eray Emin Aydemir
Açık konuşmak gerekirse ülke insanları olarak ilk yardım konusunda pek bilgili değiliz. Ya “bize bir şey olmaz” mantığı ya da kadercilik bu ilginç gerçeğin arkasında yatan ana neden. İlk yardım konusunda şunu da düşünmek gerekiyor; denizde ihtiyaç duyulduğunda sağlık kuruluşlarına ulaşabilmek karada olmaya nazaran oldukça zor. Böyle bir durum yaşandığında denizde ilk yardımı doğru uygulayabilmek çok önemli. Ancak nasıl yardım edileceğini bilmek de tek başına yeterli değil. Teknedeki ekipmanların da eksiksiz olması şart. İlk yardım her açıdan yüzeysel olarak geçiştirilmemesi gereken geniş boyutlu bir konu. Deniz anası çarpması ya da iskorpitin dikenleriyle temas etmek gibi ufak çaplı sorunlar dışında hipotermi gibi ciddi problemler ilk yardımın ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor. Bu konular hakkında bilgi sahibi olmak, yaşanabilecek kötü bir sürprizde zararları en aza indirmek hatta can kurtarmak açısından fazlasıyla önemli.
Suyun altındaki riskler
İster tüplü ister şnorkelle olsun dalmak her zaman zevklidir. Gizemli ve bilinmeyen bir dünyaya doğru yapılan bu yolculuk, aynı zamanda farklı deniz canlılarıyla buluşmak anlamına gelir. Balık tutmak ise işin başka bir boyutudur. Birçok insan şehir yaşantısından kaçmak ve kendiyle baş başa kalmak için oltasını atar denizlere… Ancak her iki eylem farklı riskleri beraberinde getirir. Oltaya takılan tanımadığınız bir balığın dikenlerine dokunmak veya yüzerken size zarar verebilecek bir canlıya temas etmek, sağlığa etkileri nedeniyle bir keyif olayını sağlık sorununa dönüştürebilir. Peki bu tip bir durumla karşılaştığımızda ne yapmak lazım? Madde madde denizde ilk yardım, inceleyelim…
Denizanası
Denizlerimizdeki kirliliğin artmasının ardından popülasyonu hızla artan denizanaları son zamanlarda başta Marmara olmak üzere kıyılarımızdaki tatil bölgelerinde kötü etkiler yaratmaya devam ediyor. Saydam bir vücuda sahip oldukları için görülmesi zor olan bu canlıların zehirleri dokunaçlarında bulunurken, cilde temas etmeleri durumunda yanma ve kaşıntıya sebep olurlar. Böyle bir durumla karşılaşan birine yapılacak ilk yardımda kritik noktalar şunlardır: ilk olarak tatlı su zehirlenme olayını daha arttıracağı için tatlı suyla temas önerilmez ve yapılacak yardım mutlaka eldivenle gerçekleştirilmelidir. Deniz anasının temas ettiği bölgeyi deniz suyuyla yıkamak ve bölgeye alkol dökmek yardımın ilk adımıdır. Deniz anasından deriye yapışmış bir bölüm varsa, deniz suyu, un veya talk pudrasıyla karıştırılarak bölgeye sürülmelidir. Daha sonra keskin bir cisimle yapışan bu bölümü ciltten çıkarmak gerekir. Eğer deniz anasına temas eden kişinin durumu şiddetliyse denizde ilk yardım için önce bölgeye turnike uygulayıp en yakın sağlık kuruluşuna götürmek doğru bir davranış olacaktır.
Deniz kestanesi
Sığ ve kayalık bölgelerde bulunan deniz kestaneleri, deriye batan dikenleri sebebiyle yoğun bir acı verir. Ayrıca dikenleri dalış sırasında kullanılan ince çorapları hatta paletleri de delip geçebilir. Deriye batan deniz kestanesi dikenleri düzgünce çıkartılmaz ve batan alan iyi temizlenmezse iltihaplanmaya neden olur. Ayrıca erken müdahele edilmezse dikenler kaldıkları bölgede kist oluştururlar bu durum da cerrahi müdahaleye yol açar. Böyle bir olay yaşandığında yapılacak ilk şey dikenlerin girdiği bölgeyi iki yandan sıkmak ve dikeni cımbız yardımıyla çıkarmak olacaktır. Zeytinyağı ve limon bilinenin aksine dikenlerin dışarı çıkması için yardımcı olmaz. Eğer dikenler çok derindeyse mutlaka bir sağlık kuruluşundan yardım almak gerekir.
Denizde ilk yardım dosyamızın devamını Temmuz 2017 sayımızda okuyabilirsiniz.
