Hollandalı Laura Dekker, 2011 yılında dünya çevresinde tek başına yelken yapan en genç kişi oldu. Hikâyesi gençliğe özgü enerji ve tutkusuyla dikkat çekiyor.
2009’da İngiliz yelken camiası 14 yaşındaki Hollandalı solo yelkencinin İngiltere’nin doğu kıyısına varmasıyla şok yaşadı. Gelen, borçla aldığı ufak teknesinde dümen tutan Laura Dekker’dan başkası değildi. Laura sosyal hizmetler tarafından koruma altına alındı ve babası gelene kadar teknesiyle eve dönmesine engel olundu. Babası kızına güvendiğini beyan etti ve Laura yolculuğunu tek başına tamamladı. Aynı yılın ilerleyen aylarında Laura kendi çabalarıyla finanse edeceği 38ft tekneyle tek başına dünya çevresinde yelken yapacağını duyurdu. Bu defa da Hollandalı yetkililer projeyi durdurmaya çalıştılar, ancak uzun uğraşlar sonunda onlar da pes ettiler ve Laura 2010’da Portekiz’den denize açıldı. Bir yıl beş ay süren seyir sonunda Laura 16 yaşında, dünya çevresinde solo yelken yapan en genç kişi oldu.
Kitabı “Bir Kız Bir Rüya”dan alınan aşağıdaki bölüm Avustralya’dan Güney Afrika’ya yaptığı 6000 millik geçişi anlatıyor. Kitaptan gençlik fışkırıyor…
15. GÜN – 10 EKİM
Nihayet rüzgâr biraz esmeye başladı, ancak dışarısı o kadar karanlık ve gri ki, bulutlar her an Guppy’yi sarmalayacak gibi gözüküyor. Dört metre solugan var ve sağanaklar son iki haftadır üzerimde arka arkaya patlıyor. Rüzgâr bir saatten fazla sabit kalmıyor, bu nedenle yelkenlerimin trimini ve rotamı sık sık ayarlamam gerekiyor. Etrafımda olan biteni unutmak için bir kitaba dalıyorum ama her dışarı çıktığımda karanlık bulutlar, yağmur ve çok az rüzgârla karşılaşıyorum. Galapagos’tan Markiz Adaları’na 2600 millik geçişimi tamamladığım sürede, şimdi yalnızca 1500 mil yapabildim. Bu okyanus bana hiç de iyi davranmadı, burayı arkamda bıraktığıma çok mutlu olacağım. Guppy soluganda 3 knot süratle plastik bir ördek gibi dalıp çıkıyor. Dalgaların tepe noktasından gördüğüm sonsuz gri deniz ufukta ince bir yağmura dönüşüyor. Durumu değiştiremeyeceğime göre kabullenmem gerekiyor, durum mutlaka iyiye gidecektir.
16. GÜN
Gün ağardığında birkaç sağanak geçiyor, rüzgârın önce arkadan sonra tam pruvadan gelerek iyice işimi zorlaştırmasına neden olup, sonrasında tamamen kesiliyor. Yüksek solugan ve çapraz dalgada bu hiç de eğlenceli olmuyor. Guppy sağlam yuvarlanıyor, yelkenleri oraya buraya pırpırlıyor ama sağanak kesildiğinde ufukta bir şey görüyorum – RÜZGÂR! Muhteşem rüzgâr. Guppy ileri doğru atılıyor ve Darwin’den beri ilk kez gerçekten sürat yapıyor. Her şey yolunda gidiyor ve Guppy 7 knot süratle genç bir tay gibi dalgaları aşıyor; onun keyfi de en az benimki kadar yerinde.
Laura Dekker yazısının devamını Ağustos 2017 sayımızda okuyabilirsiniz.