Çocukken izlediğimiz çizgi filmler biz farkında olmadan bir bakıma gelecek hayallerimizi şekillendirir. Çocuğunuzun denizi seven bir birey olmasını istiyorsanız ona hiç sıkılmayacağı bu çizgi filmleri izletebilirsiniz.
Yazı: Eray Emin Aydemir
Küçük bir çocuktum hatırlıyorum, babam eve büyükçe bir akvaryum getirmişti. İçerisinde Japon balıkları, lepistesler, melek balıkları ve köpek balıkları vardı. İlk olarak renkleri dikkatimi çekmişti. Köpek balıkları hariç hepsi sıra dışı sayılabilecek şekilde renkli ve güzeldiler. Melek balıkları özellikle geceleri, sadece akvaryum ışığının açık kaldığı zamanlarda gerçekten meleğe benziyorlardı.
Ancak daha sonra köpek balıkları dikkatimi çekmeye başladı. Şaşırtıcı derecede farklıydılar. Suyun içerisine aheste aheste yüzmek yerine ne yaptıklarını bilen bir tarafları vardı. Yem attığımızda yemi diğerlerine göre çok daha hızlı bir şekilde buluyor ve tüketiyorlardı. Henüz ilkokula başlamış bir çocuk olarak görebildiklerim bunlardı. Köpek balıkları o kadar dikkatimi çekmişti ki onları merak etme ve onlarla ilgili bir şeyler öğrenme tutkusu beni o günlerde sardı. Bir de bunun üstüne yaz tatilinde dedemle balığa çıkınca deniz yaşamına ilgim git gide arttı. Şu an balık turnuvalarının başlamasını iple çekiyorum. Televizyonda köpek balıkları özelinde deniz yaşamıyla ilgili bulduğum her içeriği seyrediyorum. Kısacası ufak bir çocukken başlayan merak halen devam ediyor.
Bilim insanlarının yaptığı araştırmalar gösteriyor ki özellikle çocuk yaşta edinilen hobiler veya merakı cezbeden unsurlar bu çocuklar büyüdüklerinde de onlarla beraber büyüyor. Ya hobi olarak bireylerin hayatında devamlılıklarını sürdürüyorlar ya da çocukken sörfle ilgili filmler izleyen bir çalışanımızın büyüdüğünde sörfle ilgilenmesi gibi profesyonel bir kimliğe bürünüyor.
Peki, özgüveni yüksek, geleceğe daha net bakan, karar alma yetenekleri gelişmiş, doğaya saygılı çocuklar yetiştirmek için neler yapmak onları ne şekilde yönlendirmek gerekiyor. Aslında cevap çok yakınımızda, ülkemizin haritasına baktığımızda bile karşımıza çıkıyor. Bir yarımada da yaşıyoruz. Yani üç tarafımız denizlerle çevrili… Eğer çocuğunuzu denize yönlendirmek gibi bir düşünceniz varsa veya denize ilgisi olduğunu görmüş ve bu ilgiyi nasıl artıracağınızı düşünüyorsanız onların o özel dünyasına denizle ilgili içerikleri serpiştirmeniz lazım. Bu konuda size yardımcı olacak çizgi filmler hem onun güzelce vakit geçirmenizi sağlayacak hem de denize olan merakını artıracaktır.
Temel Reis
Çizgi romanlar, 1900’lü yılların başından 1990’ların ortalarına kadar sadece çocukların değil yetişkinlerin de en büyük tutkusuydu. Bu romanlar şu an koleksiyonerlerin en gözde seçkileri arasına girerken aralarından bir tanesi çocukların yaşamlarına büyük etkide bulundu. Temel Reis ilk defa 1929 yılında bir çizgi roman karakterinden çizgi filme dönüşerek çıktı dünyanın karşısına. Hikâyedeki üç ana karakterden ikisi Temel Reis ve Safinaz, çizer Elzie Crisler Seagar’ın mahallesinde yaşayan komşularından aldığı ilhamla hayat buldu. Seagar, Temel Reis için mahallesindeki denizci Frank “Rocky” Fiegal’dan esinlenirken Safinaz karakteri için de komşusu Dora Paskel’den ilham aldı. Ispanak yedikten sonra süper güçlere erişen, Safinaz’ı sürekli olarak üçüncü önemli karakter Kabasakal’dan kurtaran Temel Reis çok kısa sürede herkesin sevdiği denizci kimliğine büründü.
Denizle büyüyen çocuklar yazımızın devamını Nisan 2018 sayımızda okuyabilirsiniz.
