Mercedes-Benz’in ikonik modeli G Serisi’nin en özel otomobillerinden biri olan G 500, hem arazide hem de asfalt yollarda gösterdiği performansla beğeni topluyor.
Yazı: Eray Emin Aydemir
çizgisini koruyarak çağın gereklerine nasıl uyduğunun en büyük ispatı niteliğinde. 1979’dan günümüze kadar kendini sürekli geliştirmiş olarak karşımıza çıkan bu seri bir anlamda markanın teknolojik değişimleri ne derece doğru takip ettiğine de ışık tutuyor.
Geride kalan 39 yıl boyunca dış tasarım anlamında çok az şeyin değiştiği serinin içerisinde yer alan G 500 modeli ise her yol ve iklim şartında sürüş deneyimi yaşamak isteyenler için biçilmiş kaftan niteliğinde.
Bir uçak gibi
Sağlam dış koruma kaplamaları, bagaj kapağının dış tarafına sabitlenmiş stepne ve artık bir klasik haline gelmiş ön sinyal lambaları… G 500 alıştığımız G Serisi’nin bütün unsurlarını dış tasarımında yansıtıyor.
İç mekân tasarımı ise oldukça farklı. Tamamen yeni bir tasarıma sahip ön panel geleneksel göstergeyi barındırıyor. Ayrıca isteğe bağlı olarak sürücünün doğrudan görüş alanında olmak üzere sanal göstergelere sahip bir adet büyük ekran ve orta konsolun hemen üzerinde yer alan merkezi medya ekranı da bulunuyor. 12.3 inç büyüklüğünde bu iki ekran birleşerek geniş dijital ekranlı kokpiti meydana getirirken bu tasarım otomobilden daha lüks bir jetin kokpitini andırıyor.