Türkiye’de denizciliğin gelişmesini istiyorsak yerli firmaları desteklememiz gerekiyor. Megayat konusunda dünya sıralamasında ilk beşteyiz, aynı başarıyı seri üretim teknelerde de yakalamak gelecek için hedefimiz olmalı. Her geçen gün üretim kalitesini ve işçiliğini artıran tersanelerimiz dünya markalarıyla aynı arenada… Genç ancak katma değeri yüksek bu markaların farklı özelliklere sahip üç modelini inceliyoruz.
YAZI: Kadir Pirasoğlu
ATAK YACHTS P35
Yenilikçi özellikleri ve geniş kullanım alanlarıyla su üzerinde sahibine bir yazlık ev konforu sunmayı amaçlayan Atak Yachts P35 ile Çeşme açıklarında seyirdeyiz.
P35 ile karşılaşmamız aslında ilk değil. Daha önce tekneyi Tuzla’da hem deniz hem de kara fuarında gezme şansı bulmuş fakat yenilikçi özellikleriyle herkes gibi bizi de kendine hayran bırakan bu tekneyle seyre çıkama şansı bulamamıştık. Haziran ayının ortalarında P35 ile test seyri için Setur Çeşme Altınyunus Marina’dayız. Bizi firma sahibi ve aynı zaman bu ilk modelin yaratıcısı Can Atak karşılıyor. Atak Yachts, Milano’da Scuola Politecnica di Design’da Endüstriyel Tasarım okuyan, GCG Marine (Rockharbour Yachts) tarafından üretimi üstlenilen Seven Seas Legend 54’ün tasarım ve üretim ekibinde yer alan Can Atak tarafından 2017 yılında İzmir’de kurulan yeni ve genç bir firma.
Tekne tasarımı cesur bir yaklaşımın örneği. Havuzlukta her iki yanda bulunan bordaları açarak yaratılan düzen kullanılabilir güverte alanını artırmakla kalmıyor, 10 metrelik bir teknede havuzluk ve mutfağın iki sıkışık alandan daha çok bir plaj alanı görünümüne kavuşmasını sağlıyor. Zaten Can Atak’ın amacı megayatlarda veya daha büyük teknelerde görmeye alıştığımız tasarım öğelerini küçük bir teknede ulaşılır hale getirmek.
DROMEAS 28 CC
Dromeas Yachts’ın hem tasarımı hem de titiz üretimiyle dikkati çeken, performansıyla adrenalin yükselten teknesiyle Alaçatı’da test seyrindeyiz.
İzmirli Dromeas Yachts, 2017 yılında “denizci tekneler üretmek” mottosuyla yola çıkan genç bir tersane. İzmir-Torbalı’da 4 bin 500 metrekare alanda 8-14 metre arası tekneler üreten tersane bugüne kadar üç tekne suya indirmiş ve siparişini aldıkları yedi tekneninse üretimlerine devam ediyor.
Yapabilecekleri en uzun ömürlü, sağlam ve kullanışlı tekneleri yapmak gibi bir vizyonları var, bu nedenle seri imalat yapan diğer tersanelerden farklı olarak müşterilerinin tüm isteklerine cevap vermeye çalışıyorlar. Üretimde ahşap kullanmıyor, tamamen epoksiden gövde üretiyorlar.
D28 Center Console Offshore modeliyle deneme seyrine çıkmak üzere tersanenin kurucusu ve sahibi Efe Kuyumcu ile Port Alaçatı Marina’da buluşuyoruz. Teknemiz dikkat çekici tasarımı ve gri gövde rengiyle hemen kendini belli ediyor.
8.25 metrelik D28 CC, serinin en küçük teknesi; Standart, Chaser ve Offshore olmak üzere üç farklı versiyonla üretiliyor. Offshore versiyonu sportif balıkçılık tutkunları düşünülerek tasarlanmış. Teknenin temel çizimleri Efe Kuyumcu’ya, gövde tasarımlarıysa German Frers tasarım ofisinin başında 17 yıl geçiren deneyimli deniz mimarı Sebastian Carlini’ye ait.
PESCADOR 35
Pescador 35 ile daha önce keyifli bir seyir geçirmiş ve görüşlerimize Mayıs 2019’da dergimizde ayrıntılı olarak yer vermiştik. Sade ve kullanışlı detaylara sahip modele bu nedenle dosyamızda tekrar yer vermek istedik.
1979 yılında kurulan Kızılkayan Yatçılık ülkemizde yerli üretim yapan önemli firmalardan bir tanesi.
Made In Turkey inceleme yazımızın devamını Ağustos 2019 sayımızda okuyabilirsiniz.