Yaklaşık iki ay süren Atlantik Okyanusu’ndaki seyrimiz bize büyük ve farklı bir deneyim kazandırdı. Artık Biskay Körfezi’ni ve Cebelitarık’ı aşıp özlediğimiz sıcak sulara doğru yelken açma zamanı…
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: Oya Ergeneci
İngiltere’nin güney kıyısındaki Falmouth kasabasına seyrimiz yaklaşık 36 saat sürdü. Burası efsanevi Kral Arthur’un doğduğu Cornwall bölgesindeydi. Pendennis Marina’ya yerleştiğimiz günün ertesi sabahı kiraladığımız arabayla Cornwall yollarındaydık. Atacan’ın sağdan direksiyonlu arabaya ve trafiğin akışına alışması yaklaşık 10 dakikasını aldı.
Cornwall’ın denizle bağlantısını anlatan en güzel efsanelerden biri, Zennor Deniz Kızı efsanesi. Anlatılana göre, deniz kızı buralı bir müzisyene aşık olur ve hikâyenin sonunda birlikte denize dalarlar. Köylüler onların anısına ağaçtan bir “deniz kızı iskemlesi” yapar. St Senera Kilisesi’nde hâlâ görülebilen bu iskemlenin 600 yıllık olduğu düşünülüyor. Derler ki dikkatli dinlerseniz bir yaz akşamı aşıkların birlikte şarkı söylediğini duyabilirsiniz. Ki biz duyduk!
Gulf Stream etkisindeki Cornwall, nadir ve güzel bitki örtüsüne ev sahipliği yapan büyülü bahçeleriyle ünlü. Biz de tura Trebah’dan -ki buraların en ünlü bahçesiyle başladık. Sanki masal kitabına yanlışlıkla girmiş gibiydik; kocaman bitkiler, nemli bir ortam, baş döndüren çiçek kokuları, uzaklardan duyulan denizin sesi…
İkinci durağımız yaralı foklar ve deniz hayvanları için rehabilitasyon merkezi, Seal Sanctuary. Burası, yaralı bereli ya da hayvanat bahçelerinden kurtarılmış fokların, deniz aslanlarının tedavi edilip yeniden doğal yaşamlarına kavuşturuldukları çok etkileyici bir merkez. Son olarak Lanhydrock’ta bizi yine kocaman bir bahçe karşıladı. Bahçenin ortasında 50 odalı bir ev; Viktorya dönemi tarzının en orijinal hâli.
Akşam yemeği için Padstow’da Rick Stein’in deniz ürünleri restoranına gittik. Mert’in dediğine göre Rick Stein çok ünlü bir şefmiş, bir sürü yemek kitabı yazmış ve televizyon programları çok popülermiş. Günlerden cumaydı ve bizim rezervasyonumuz yoktu. Bir süre dil döktükten sonra bize kıyamadılar ve barda bir yer açtılar, bunca çabaya değmişti doğrusu.
Buradaki son günümüzde kaptanımız John ve kız arkadaşı Jane bize katıldılar. Burası onların yaşadığı yer olduğundan kendimizi çok konforlu hissettik, akşam yemeği, pub’lar, onların arkadaş gruplarıyla kaynaştık. Her bölgenin kendine özgü biralarına “ale” diyorlar, sektirmeden hepsinin tadına baktık. Ve sonuç olarak İngiltere’nin bu güneybatı bölgesine hayran kaldık.
BAKIM ONARIM ZAMANI
Falmouth’a veda ederken saat sabah 5:00’ti. Yaklaşık 20 mili motorla gittikten sonra, arkadan 15-20 mille esen rüzgârı ayı bacağıyla karşıladık. Hızımız akıntı ve arkadan gelen dalgaların etkisiyle 10-11 mile ulaşırken, bu güneşli günün keyfini cenovadaki kıpırdanmalar bozdu. Teknenin baş tarafında, muhtemelen direkten düşen bir parça cenovayı sarmamıza neden oldu. Kalan 160 millik yolu sadece anayelkenle ve biraz yavaşlamış olarak yaptık. Gece saat 3:00 sularında Southampton’daki Hamble Nehri’nin girişine gelmiştik.
Alıştığımız Sulara Doğru gezi yazısının devamını Ocak 2021 sayımızda okuyabilirsiniz.