Dört yıldır heyecanla beklenen 36. America’s Cup, ev sahibi Yeni Zelandalı Emirates Team New Zeland ekibinin İtalyan Luna Rossa Prada Pirelli’ye karşı 7-3 galibiyetiyle sonuçlandı. Böylece 170 yıllık “Auld Mug” lâkaplı kupa, dört yıl daha Yeni Zelanda’da kaldı.
YAZI: Baran Atasoy – FOTOĞRAFLAR: © ACE | Studio Borlenghi
İlki 1851 yılında İngiltere’de düzenlenen America’s Cup, olimpiyat oyunlarından 45 sene önce başlamış ve yaklaşık 170 yıldır devam eden dünyanın en eski müsabakası olması bakımından tarihsel bir önem taşıyor. Kupanın ismi de 1851 yılında kupayı kazanan “America” adlı yelkenliden geliyor. Rivayete göre Amerikalı zengin iş adamlarının uskuna tipi (schooner) teknesi finiş hattını geçerken yarışı izleyen Britanya Kraliçesi Victoria yanındakilere ikinci sırayı kimin aldığını sorar. Aldığı cevapsa şöyledir: “Majesteleri, bu yarışta ikinci yok.” Bu konuşmanın gerçekte olup olmadığını bilmemiz mümkün değil zira ilk kupa filo yarışı olarak düzenlenmişti ancak daha sonraları sadece iki yelkenli teknenin birbiriyle yarıştığı “match race” formatında düzenlenen bu kupayı kazanan Amerikalılar 1983 senesine kadar tam 132 yıl boyunca bu kupayı New York Yat Kulübü’nde tutmayı başardılar.
Hikayenin ilginç kısmı ise bundan sonra başlıyor. Amerikalıların okyanus ötesinden gelip kupayı alıp götürmüş olması Britanyalılar için bir utanç kaynağı sayılabilirdi. Nitekim 1960’lı yıllara kadar birçok denemede bulunmalarına karşın kupayı geri alamadılar. Avustralyalılar 20 yıllık bir çabadan sonra tarihler 1983 yılını gösterdiğinde kupayı Amerikalıların elinden almayı başardılar. Avustralya ile karşılaştırıldığında çok daha küçük bir ülke olan Yeni Zelanda ise 90’lı yıllardan itibaren yarışlarda kendini gösterdi. 1992 yılındaki finallerde teknelerindeki bastonun kural dışı olduğu gerekçesiyle rakip takımın protestosu sonucu masa başında yenik sayılan “Kiwi” lakaplı Yeni Zelandalılar, bir sonraki kupayı bugün ülkesinde milli bir kahraman sayılan Peter Blake’in önderliğinde hazırlandılar.
KİWİ’LERİN AZMİ
America’s Cup tüm zamanlar boyunca en hızlı teknenin dolayısıyla en çok para harcayanın kazandığı bir kupa oldu. Yeni Zelandalıların 1992’deki talihsizliklerinin akabinde, daha sonra America’s Cup tarihinin namağlup dümencilerinden biri olacak Russell Coutts’un “bize rakibimize kafa tutacak bir tekne verirseniz kupayı kazanırız” demesi Peter Blake’i daha da şevklendirmiş ve milli bir seferberlikle halktan para toplayıp 1995’te kupaya katılmışlardı. Üstelik para toplama kampanyasına maddi destek sağlamak için evini ipotek ettiren Peter Blake liderliğindeki Kiwiler, 5-0 gibi ezici bir üstünlükle tarihinde ilk defa America Kupası’nı kazandılar. İşte o kupayı kazandıkları son yarışta Black Magic teknesi finiş hattını geçerken televizyon ekranlarından yarışı anlatan spiker Peter Montgomerry’nin tarihe geçecek sözleri duyulmuştu: “America’s Cup artık Yeni Zelanda’nın kupası!”
America’s Cup yazısının devamını Nisan 2021 sayımızda okuyabilirsiniz.