Yemen sınırlarındaki uzun seyrimize başlamadan önce, Umman’daki son limanımız olan Hawana Port Salalah’ta son hazırlıklarımızı yaptık.
YAZI: Kaptan Gökhan Keskin (instagram: yachttransferservices)
20 gündür Burak’la birlikte geldiğimiz yolun kalanını, Tugay’ın da ekibimize katılmasıyla artık üç kişi olarak devam edecektik. Burak’la o kadar çok sohbet imkânımız oldu ki birbirimize anlatacak hiçbir şeyimiz de kalmamıştı zaten, Tugay’ın gelmesi o yüzden de iyi oldu! Salalah Limanı’ndan çıkış iznimizi aldıktan sonra, transfer etabımızın en muammalı, en belirsiz, bir o kadar da tehlikeli etabı olan Aden Körfezi’ni geçmek için üç denizci limandan ayrılıp Yemen denizine doğru açıldık…
Yanlış hatırlamıyorsam Salalah’tan ayrılıp Yemen Denizi’ne açıldığımızda 4 Ekim’di. Yakıtlarımız dolu, kumanyalarımız tam, biz de iyi dinlenmiştik. Salalah’tan çıkınca seyir yapacağımız Yemen kıyılarındaki balıkçı ağ ve şamandıralarından korunmak için ilk işimiz karadan 15 mil açılmak oldu. Yemen Denizi’nin güneyi Somali, kuzeyi Yemen’di, gemilerin güzergâhı da tam ortasından geçiyordu. Aslında ilk başta rotayı gemi yolunun kuzey kenarından gemilerle birlikte seyir edecek şekilde ayarlamıştım ama biz hem gemiler kadar hızlı değildik, hem de korsanlık faaliyetleri genelde Somali tarafında olduğu için, Yemen tarafına yakın gitmemizin daha güvenli olacağını düşündüm.
Bu yüzden rotamızı Yemen karasından 15 mil açıkta olacak şekilde ayarladım. Buradayken Somalili korsanlar dürbünle dahi baksalar bizi göremezlerdi. Yemen’in sınırlarını da çok ihlal etmezsek güvenli şekilde seyir yapabilirdik. Herhangi olası bir duruma karşı Yemen sınırlarında sığınabileceğimiz noktaları daha önceden işaretledim ama bunlar sadece acil durumlar içindi. Planımız; bir hafta seyir yaparak Aden bölgesine kadar hiçbir yerde durmamaktı, Aden Limanı civarlarına ulaştığımızda da yakıtımızı hesaplayıp, yeterli değilse sadece yakıt almak için limana uğrayacaktık.
Teknede her akşamüstü güneşin batışıyla birlikte misafir kuşlarımız hiç eksik olmazdı. Bizimle birlikte sabaha kadar seyir yaparlar, sabah güneş doğar doğmaz da giderlerdi. Bu kuşlar çok enteresan ve bizim martılara hiç benzemiyorlar, martı karga karışımı bir şeyler ve gelip kafanıza, kolunuza konacak kadar da insandan hiç çekinmiyorlar.
Katar-İstanbul transfer öyküsünde en bilinmez etap: Aden Körfezi yazısının devamnını Mart 2024 sayımızda okuyabilirsiniz.