Columbia PFG ana sponsorluğunda, Port Alaçatı Marina’da 14-17 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilen Alaçatı Big Fish, organizasyon başarısı ve sergilenen dostça mücadeleyle göz kamaştırdı.
Haber: Eray Emin Aydemir
Organizasyon yapmak bir beceridir. Sık sık organizasyon yapan biri doğal olarak bu becerisini geliştirir ve işinde uzmanlaşır. Ancak unutulmayacak, başarı grafiği yüksek bir organizasyon için sadece beceri yetmez. Yoğun bir çalışma ve planlama da ister. Columbia PFG Alaçatı Big Fish, hem bir balık turnuvasının nasıl yapılması gerektiği konusunda, hem de doğayla dost ve katılımcıları mutlu eden bir yapı olması sebebiyle, özel olduğunu her geçen yıl gösteriyor.
14-17 Eylül tarihleri arasında Alaçatı’nın eşsiz atmosferinde gerçekleştirilen turnuvada “ne eksik?” sorusunu turnuvayı takip eden bir gazeteci, eski bir spor muhabiri olarak kendime sordum durdum. Yapılabilecek her yapılmıştı ve organizasyon kaliteli bir İsviçre saati gibi tıkır tıkır işliyordu. Bunda doğal olarak organizatörler İlknur ve Ertuğrul İçingir’le beraber turnuvada her yere yetişen organizasyon yetkilisi Müge Bolat’ın uykularından fedâkarlık ederek verdikleri çabanın etkisi büyüktü. Kendi kendime sorduğum sorunun yanıtı belliydi; “Eksik hiçbir şey yok. Her şey üst düzey…”
DOSTÇA SARILMALAR
Henüz gün doğmamışken 16 Eylül Cumartesi sabah saatlerinde düzenlenen “Rastgelsin Kahvaltısı” bir kahvaltıdan daha çok birbirini uzun süredir görmeyen dostların buluşması tadındaydı. Manivela Coffee Truck’tan yayılan kahve kokusunun yoğun olduğu kahvaltıya, Smyrna’nın leziz boyozları eşlik ederken, hem sportif balıkçılar hem de turnuvayı takip eden basın mensupları birbirlerine sarılıyor ve hasret gidiriyorlardı. Kim bilir? Bu organizasyonun sıcak bir ortamda geçmesinin ana nedeni belki de sabahın ilk ışıkları bile gözükmemişken günü aydınlatan dostluktu.
DENİZDEKİ ŞÖVALYELER
Saatler 07:00’yi gösterdiğinde sportif balıkçılık için donatılmış tekneler, Alaçatı Port Marina’dan iyi dilekler eşliğinde yarışmacılar büyük balığın peşinde birer birer ayrılmaya başladılar. Güvertede dik bir şekilde konumlandırılan kamışlar, marinadan uzaklaşan teknelerin karadan görünen en son kısımları oluyor ve bu görüntü gözümde atları üzerinde kılıçlarını kaldırmış şövalyeleri canlandırdı. Belki yorulmuş, belki de İstanbul’un kaotik ortamından sonra Alaçatı’nın sakin atmosferi düşüncelerimi farklı bir yere götürmüştü.
Turnuvada karada gerçekleştirilecek ilk etkinliğin başlamasına uzun bir süre vardı ve bu süre dinlenmek için kaçırılmaması gereken bir fırsattı. Ben kendimi kaldığım Kapari Otel’in havuzuna bırakıren bazı meslektaşlar uyumayı diğerleri ise denizi tercih etti.
BALIKLAR NEREDE?
Birkaç saatlik molanın ardından marinaya döndüğümde tekneler denizde olduğundan karadaki etkinliklere vakit ayırma fırsatı buldum. Murat Bildirici yönetimindeki Ahşap Balık Atölyesi ve Babushka Restaurant’ın şefi Olga Iraz’ın yaptıkları sunumlar yoğun ilgi görürken, Gölge Artizm tarafından doğaçlama olarak yapılan grafiti çalışması izlemeye değerdi. Saatler 15:30’u gösterirken oltaların sudan çıkarılma zamanı gelmişti.
Heyecanla gelecek balıkları beklerken ilk günün pek de verimli geçmediği bilgisi geldi. Gelen her tekne, balık bulucularda, hatta çıplak gözle balıkları gördükleri ancak oltaya yanaşmadıklarının bilgisini veriyordu. Ege’nin derya kuzuları bu kez biraz nazlılardı demek ki. Ancak bu kimsenin moralini bozmadı daha doğrusu bozamadı. Columbia PFG ev sahipliğinde, Jabbar’ın notaları eşliğinde düzenlenen Happy Hour tüm katılımcıları mutlu ederken Insula Restaurant’ta düzenlenen basın yemeği hem günü değerlendirmemizi hem de sohbet etmemizi sağladı.
HEYECAN DORUKTA
Bir önceki yıl, 27-30 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Alaçatı Big Fish’t ilk gün pek verimli geçmemiş, ikinci gün ise neredeyse her tekne oldukça büyük bluefinlerle tartıya gelmişti. Bu sene de farklı olmadı. İlk olarak marinaya teknelerde balık olduğu bilgisi geldi.
Heyecanla teknelerin dönüşünü beklerken özellikle çocuklar Mini Balıkçılar Turnuvası’nda ufak balıkların peşine düşüyor, büyükler ise etkinlik alanında bir yandan düzenlenen etkinliklere göz gezdirip, ikramların tadını çıkartırken bir yandan da birbirleriyle sohbet ediyorlardı. Ardından tekneler birer birer ufukta gözükmeye başladı. Sportif balıkçılar kiloları 80 ilâ 95 arasında değişen bluefinleri tutup poz vermeye çalışırken kıyıdakiler yanaşan teknelerdeki bu görüntüyü fotoğraflamak için yoğun çaba sarf ediyordu.
BARACUDA’NIN ZAFERİ
Alaçatı Big Fish’e Baracuda isimli tekneyle katılan Erkut Soyak ve Gökhan Çarmıklı ekibi yakaladıkları 183 cm boyunda ve 99.6 kg ağırlığındaki bluefin ile “En Büyük Balık” ödülünü kazandılar. Bluefin teknesiyle yarışan Turgut Konukoğlu ve ekibi 185 cm ve 80 kg’lık bluefinle ikinci sırada yer alırken, Shamu teknesinde yarışan Sinan Kuran ve ekibi ise 175 cm 63.4 kg bleufinle üçüncü sırada kendisine yer buldu. CES teknesiyle yarışan Emre Yörek ve ekibi ise “En Fazla Yakala Bırak” kategorisinde birincilik ödülünü Columbia PFG’den aldı. Bu kategorilerin yanı sıra Jüri Özel Ödülü’ne ise Time Out teknesiyle yarışa katılan Alp Kırşan ve ekibi layık görüldü.
ALAÇATI BIGFISH ÖDÜL TÖRENİ
Turnuva alanındaki etkinlikler, teknelerin dönmesi, balıkların tartıya çıkarılması ve hakem kararlarının ardından sıra ödül törenine geldi. Single Fin Yellow’da düzenlenen törene Şef Sedat Arslan’ın hazırladığı lezzetler damga vururken ödüllerin dağıtılmasının ardından Turk Telekom Prime ile Emir Ersoy & Projecto Cubano katılımcılara ve basın mensuplarına notalarla ikinci bir ziyafet sundular.
Oldukça samimi bir havada geçen organizasyon, tıpkı başladığı gibi dostça sarılmalarla sona ererken, yüzlerdeki gülümsemeler insanların duyduğu hislerin en net yansımasıydı.
Katılımın yüksek olması bizi mutlu ediyor
Sponsor sayısının bir önceki seneye göre arttığını gördük. Bize organizasyondan bahsedebilir misiniz?
Güçlü sponsorlarımız var. En önemlisi bu işe severek sponsor oluyorlar ve organizasyona katılıyorlar. Ana sponsorumuz Columbia’nın yöneticisi Kerem Gözalan, Portofino isimli tekneyle yarışıyor. Ayrıca Türk Telekom Prime’ın da bir teknesi var.
Columbia’yla iş birliğiniz devam ediyor. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Columbia turnuvaya çok yakışan bir marka. Onlar da bu organizasyonu çok seviyorlar. Önümüzdeki sene de onlarla birlikteyiz.
Turnuvaya kaç tekne katıldı?
İlk gün 55 tekne start verdi. Toplamda 61 tane organizasyonda denize açıldı. Katılımın yüksek olması bizi mutlu ediyor.
Yakala Bırak Yaşat temasını biraz açar mısınız?
Bluefin türü balıkların nesli korunuyor ancak avlanılmasına izin verilen bir zaman dilimi var. 15 Haziran ilâ 15 Ekim tarihleri arasında bu balıkları avlayabiliyorsunuz. Kendi kurallarıyla turnuva düzenleyen Türkiye’deki ilk organizasyonuz. Yakala Bırak Yaşat düşüncesini teşvik edecek ödüller veriyoruz. Yasaklara ve Tarım Bakanlığı’nın tebliğlerine uyularak burada organizasyonu gerçekleştiriyoruz.