Biz onunla röportaj için haberleştiğimizde Ushuaia’daydı. Ama siz bu satırları okurken muhtelemen o Güney kutbuna doğru seyirde olacak. Dalış yaptığı ilk günden beri Antarktika ’da dalmayı hayal eden Tuba Yağız, bunu gerçekleştiren ilk Türk kadın olacak.
Röportaj: Zeynep Yayınoğlu
Nereden aklına düştü Antarktika’da dalma fikri?
Dalmaya başladığımdan beri aklımda aslında. İnsani sınırları zorlayan bir bölge olması, dolayısıyla başardığımda duyacağım hazzın çok daha fazla olacak olması vs… önemli etkenler ama Antarktika’yı sadece zorlu bir parkur olduğu için seçmedim. Dünyanın başka hiçbir yerinde göremeyeceğiniz sualtı canlılarıyla karşılaşma olasılığınız var ve bu çok heyecan verici.
Dalış macerası bir yana Tuba Yağız’ın önündeki rota oldukça heyecan verici. Antarktika’daki deneyiminden sonra Macellan Boğazı’ndan geçerek Patagonya’ya ulaşmayı planlıyor. Burada tırmanış yaptıktan sonra Şili sahiline geçecek ve bir aktif yanardağ tırmanışına katılacak. Bitti mi? Hayır. Asıl hikaye bundan sonra. Santiago’dan Cuzco’ya, oradan da Machu Pichu’ya geçecek, oradan sonra Amazonlar boyunca ilerleyerek aşağı inecek. Tüm bu süre boyunca amacı mümkün olan her yerde dalış yapmak.
Ne kadar zamandır dalış yapıyorsun?
2008’den beri dalıyorum. Bir medya grubunun pazarlama iletişimi ve sponsorluk ilişkilerinden sorumluydum. Uzun yıllar çok yoğun çalıştıktan sonra artık biraz kendime zaman ayırmanın vakti geldi diye düşünüp işten ayrıldım, ertesi gün Bodrum’a gittim. Üç gün diye planladığım tatilden yaklaşık 3,5 ay sonra sertifika ve eğitimlerini tamamlamış ve hatrı sayılır defa dalış yapmış çok mutlu bir insan olarak döndüm.
2008’den bu yana neler oldu?
2008’den bu yana mümkün olan her yerde daldım. Seyahat programlarımı yaparken dünyanın önerilen dalış noktalarını baz aldığımı fark ettim. Bu bilinçli yaptığım bir şey değil. Ama bir yere tatile gideceksem aklıma kalacak yer, yemek vs.’den önce “Nerelerde dalınabilir?” sorusu geliyor.
Dalış sana ne kattı da bir daha vazgeçemedin?
Bana sorarsanız dalış dünya üzerinde yapabileceğiniz en iyi meditasyon. İlk başladığım zamanlarda mürekkep balıklarının çiftleşmesine denk geldim bir dalışımda. National Geographic belgeseli gibiydi ve ekran karşısında seyretmekten çok çok daha keyifliydi. İlk pigme denizatlarını gördüğümde ya da sardalya sürüsünün arasında kaldığımda ya da ilk okyanus dalışımda yaşadığım heyecanı başka çok az şeyde bulabiliyorum. Sadece heyecan ya da adrenalin de değil. Bambaşka bir haz. Her dalış ayrı bir safari gibi, karşına ne çıkacağı hiç belli olmuyor. Her şey bir anda olup bitiyor dolayısıyla kaçırmamak için tüm dikkatini o ana vermek zorundasın.
Bugüne dek nerelerde daldın?
İki yıl Avustralya’da yaşadım. Bu süreçte Great Barrier Reef’te dalma fırsatım oldu. Bali, Endonezya, Tayland ve Malezya’da birbirinden keyifli dalışlar yaptım. Türkiye’de de başta Bodrum olmak üzere Sinop, Trabzon ve Antalya’da daldım.
Şu an Ushuaia’dasın. Bundan sonrasında rotan nasıl olacak?
14 Şubat’ta Ushuaia’ya geldim. Güney Amerika’nın Antarktika’ya yakın en uç noktası, aynı zamanda dünyanın en güneyindeki şehir. Burada suyu tanımak, iklime alışmak için birkaç dalış yapmayı planlıyorum. Sonrasında teknelerle Güney kutbuna doğru yola çıkacağız. Dalmayı hedeflediğim birkaç nokta var, ancak hava şartları ne kadar izin verecek göreceğiz.
Antrenmanlarını Karadeniz’de yapmışsın. Burayı seçmende en önemli neden neydi?
Evet, antrenmanları Trabzon Paşalimanı bölgesinde yaptım. Dalışı Pasifik Dalış Merkezi eğitmenleriyle yaptık. Kar suyunun da inmesiyle deniz suyu sıcaklığı 4-5 derecelere düşmüştü, Kuru elbiseyle dalmama rağmen fiziksel açıdan zorlayan bir dalış oldu. Deniz fazlasıyla dalgalıydı, görüş 10-12 metre derinlikten sonra 1 metre civarına indi. Karadeniz tüm hırçınlığıyla istediğim zorlu şartları sundu diyebiliriz.
Hedef kişisel bir hedef mi yoksa bunu daha da ilerleterek bir rekor deneyecek misiniz?
Tamamıyla kişisel. Şu an için en büyük ve tek hedefim Güney Kutbu’nda olabilecek en güzel, en keyifli sualtı deneyimlerini yaşamak.
Oldukça zorlu bir hedefin olduğu kesin. Ne gibi riskler var, sen nasıl önlem alıyorsun?
Antarktika zorlu bir parkur. Hipotermi ve ekipman donmalarına karşı uymanız gereken çok fazla kural var. Mesela maske gözünüzde dalıyorsunuz ancak donmalara karşı regülatörü belli bir derinliğe indikten sonra takabiliyorsunuz. Görmeyi hevesle beklediğim iceberglere belli bir mesafeden fazla yaklaşmak tehlikeli. Dikkat edilmesi gereken çok kural var. Bir de böyle ekstrem nokta dalışlarında acil durumlarda kullanabileceğiniz bir basınç odası olmadığı için 60 ft’ten aşağı inmenize izin verilmiyor. Önlem olarak donanıma dikkat ediyorum. Kuru kıyafet soğukla ilgili yaşayabileceğimiz problemleri mümkün olduğunca azaltıyor. İçimize çift kat termal giyiyorsunuz. Büyük problemler yaşamayacağımı umuyorum. Bunun haricinde vücut yağ oranım normalde düşük ama son bir aydır yağdan zengin besleniyorum. Ceviz, badem gibi yağlı tohumları fazlaca tüketiyorum. Bakla, mercimek ve buna benzer azot bağlama özelliği olan yiyecekleri hayatımdan çıkarttım. Vücut direncimi artırmaya yönelik hazırlıklarım daha çok.
Kondisyon anlamında nasıl çalışıyorsun?
Tüplü dalış için özellikle takip etmeniz gereken zorunlu bir egzersiz programı yok, en azından benim bildiğim kadarıyla. Ancak kondisyonunuz ne kadar yüksek olursa verimli dalışlar yapma olasılığınız o kadar artar. Denge ve koordinasyon önemli. Haftada en az üç gün spor yapıyorum ve bunu aksatmamaya özen gösteriyorum. Bu yaşam kalitenizi ve dalış veriminizi artırmak için yaptığınız bir şey. Yoksa daha önce tekerlekli sandalye kullanan, paraplejik dalgıçlarla da daldım. Nefes egzersizleri yapmak önemli. Dalış öncesi mental bi hazırlık dönemine de ihtiyaç duyulabiliyor. Bir nevi meditasyon hali gibi. Açık konuşmak gerekirse ben bu ikisini dalış sırasında yapıyorum. Dalış, sanırım yapabildiğim tek meditasyon.
Donanım olarak nelere dikkat ediyorsun?
Ekipmanları genelde bildiğim, kullandığım markalardan seçiyorum. Dalış bilgisayarım olmadan suya inmemeye özen gösteriyorum. Palet ve maske çok önemli. Bu yüzden eğer kendi malzemem değilse ve daldığım bölgedeki dalış merkezlerinden birinin malzemelerini kullanıyorsam üşenmem suya girer, dener ve ona göre seçerim dalış öncesinde. Bir de bilmediğim sularsa dalış mıntıkasını önceden muhakkak çalışıyorum.
Kaç metreye inmeyi hedefliyorsun?
Şu an net bir şey söyleyemiyorum. Önce bedenimin iklime vereceği tepkiyi görmem gerekiyor. Scuba’da asıl amaç, tüpsüz dalıştaki gibi derine inmekten ziyade dalışı mümkün olduğunca keyifli hale getirmek. Kutup için verilen dalış derinlikleri 9-18 m aralığında. Bunu zorlarım diye düşünüyorum. Bu rakamların çok üstünde derin dalışlarım var. Ancak şimdi bir rakam telaffuz etmek çok mantıklı olmaz. Dediğim gibi esas amacım dalışın mümkün olduğunca keyifli olması. Umarım şansım yaver gider ve orkalara, leopar foklarına, penguenlere ve belki adını bile bilmediğim birçok başka canlı türüne rastlarım.
Daha önce böyle bir örnek Türkiye’de yok. Sen bunu daha önce deneyimlemiş birileriyle görüştün mü?
Birebir görüşmedim, ancak daha önce kutuplarda yapılmış dalış videolarını seyrettim, forumlarda paylaşılanları okudum. Amerikalı kaptan bir arkadaşım var, o bölgede bir kez turistik keşif dalışı yapmış, ondan da sualtından ziyade çevre şartlarıyla ilgili bilgi alıyorum.
Türkiye’de ilk olacağıma şaşırdım aslında. Dalışa başladıktan hemen sonra aklıma ilk gelen yerlerden biri kutuplardı, hatta oturup kutuplarda sportif dalışa izin veriliyor mu diye araştırdığımı da hatırlıyorum. O yüzden “Antarktika’da dalacak ilk Türk kadın sen olacaksın” dediklerinde çok şaşırdım. Bilseydim daha önce giderdim.
Antarktika hayalin gerçekleşmek üzere. Aklında bundan sonrasıyla ilgili ne var?
Türkiye’de Marmara Denizi ve Van Gölü’nde; ama asıl hayalim tüm okyanuslarda dalış yapmak. MBY