Bu şık Axopar 37 dalga üzerinde olduğu kadar, sakin bir koyda demirlediğinizde de oldukça konforlu.
Axopar 37, Mayorka açıklarında kabaran soluganın üstünde keyifle ilerlerken tam da ait olduğu ortamda bulunduğunu hissettiriyor. ‘Axoparlar’ desek daha doğru olur. Bu deneme seyrinde hem Axopar 37 Hard-top, hem de Axopar 37 Sun-top’ı test etme şansı yakaladık; iki tekne arasındaki belirgin olmayan farktan daha sonra bahsedeceğiz. Şimdilik şu kadarını söyleyebiliriz; ikisi de aynı gövdeye ve aynı makinelere sahip (çift 350hp Mercury Verado) ve ikisi de dalgaları aşma konusunda bir hayli yetenekli.
Biz Sun-top’ın dümen mahallinde seyrederken, fotoğrafçımız Hard-top’ın vasatında kıça doğru dönmüş, biz dalgalara yaklaşık 40 knot süratle kafadan girerken elinde kamerası olduğu halde hiçbir yere tutunmadan fotoğraf çekiyor. Bunu yapabileceğiniz çok fazla tekne yok. Gövde bu koşullarda bile o kadar rahat, bir dalgadan inip diğerine girerken öylesine yumuşak bir seyir sağlıyor ki fotoğrafçımızın keyfine diyecek yok.
AXOPAR 37 EKSİKSİZ BİR TEKNE
Teknenin ortasında göğüs hizasına yakın dümen ve hemen el altındaki gaz kollarının bulunduğu bu mükemmel dümen bölümünü tersanenin daha nasıl geliştirebileceğini tartışıyoruz ama aklımıza bir şey gelmiyor. Dümen istasyonu ihtiyacınız olan her özelliğe sahip; ayakta da, oturarak da rahat dümen tutabileceğiniz bir pozisyon, her yerde yansıma önleyici kaplama, her iki harita ekranına kolay erişim ve rahat görüş, hatta isterseniz çıkarıp yanınızda götürebileceğiniz Alcantara kaplama harita kutusu… Koltuklar da mükemmel – formları iyi, rahat, destekli ve bolca ayarlama seçeneği var. Dümen çevresinde üç koltuk bulunuyor, böylece iki misafir dümenin önünde oturabilirken, dört kişi de kocaman havuzluk masasının diğer yanındaki koltukları kullanabiliyor.
Bu dümen ortamı gövde ve Mercury’nin en iyi makineleriyle biraraya gelince bununla boy ölçüşecek bir tekne bulmakta zorlanıyorsunuz. Fotoğraf çekimi sırasında bir yandan arkamızdan gelen tekneyi, bir yandan da önümüzdeki dalgaları kollarken 41 knot sürat gösteren GPS’i farkediyoruz. Tekne o kadar rahat bir performans sergiliyor ki bu kadar hızlı gittiğimize inanmakta zorlanıyoruz.
Yazının devamı Kasım 2016 sayımızda..