Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) tarafından organize edilen ve denizcilik dünyasının en önemli etkinliklerinden biri olan Bosphorus Boat Show Kara Fuarı başladı.
Bosphorus Boat Show Kara Fuarı 15-22 Şubat tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenleniyor. 200’den fazla firmanın ve 500’den fazla markanın katıldığı fuarda, 300’den fazla tekne sergileniyor.
Türkiye’nin en büyük kara fuarı Bosphorus Boat Show’a 65 binden fazla ziyaretçinin katılımı bekleniyor. Denizcilik sektörünün 2025 yılındaki en büyük buluşması olan Bosphorus Boat Show Kara Fuarı’nda; motoryatlardan katamaranlara, yelkenlilerden balıkçı teknelerine, deniz motorlarından şişme botlara ve aynı zamanda tüm tekne ekipmanlarına kadar 1500’den fazla ürün çeşidi bu fuarda sergileniyor.
Tekneye dair her şeyi deniz severlerin bir arada bulabileceği ve aynı zamanda sezon öncesi ihtiyaçlarını karşılayıp, hayalindeki tekneyi alabileceği fuar 8 gün boyunca ziyaretçilerini ağırlayacak.
Basın toplantısında “yerli” vurgusu
Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) organizasyonu, ED Fuarcılık’ın stratejik partnerliği ile düzenlenen fuar öncesinde, YATED Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bekiroğlu ev sahipliğinde YATED Yönetim Kurulu Başkan Vekili Cem Hüroğlu, YATED Genel Sekreteri Orhun Şentürk, YATED Yönetim Kurulu Üyeleri, ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Dilek Soydan ve ED Fuarcılık Kurucu Ortağı Emel Yılmaz’ın katılımıyla basın toplantısı düzenlendi. Ekonomi ve denizcilik basınıyla İstanbul Modern’de bir araya gelen fuar yetkilileri fuarın güncel durumu ve hedefleri hakkında bilgiler verdi.
YATED Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bekiroğlu, Bosphorus Boat Show’un sadece bir ticaret platformu değil, aynı zamanda Türkiye’nin denizcilik alanında küresel bir marka olma yolunda önemli bir fırsat sunduğunu belirtti.
Bekiroğlu, “Bu fuar, yerli üreticilerimizin dünya sahnesine çıkmasını sağlayacak. Yerli üreticinin fuara daha fazla dahil olmasını ve ihracata yönelmesini hedefliyoruz. Sektörümüz istihdam yaratmada büyük bir potansiyele sahip. Türkiye, tekne üretiminde dünya çapında önemli bir noktaya ulaştı. Pandemi sonrası 3-8 metre ve 10-15 metre arası teknelerde yerli üreticiler arttı. Amacımız, bu üreticileri desteklemek ve global pazarda daha güçlü hale getirmek” dedi.
Türkiye’nin denizcilikte uluslararası alanda daha büyük bir oyuncu olması için ihracata odaklanacaklarını vurgulayan Bekiroğlu, “Bosphorus Boat Show’u dünyanın en prestijli fuarlarından biri haline getirmek istiyoruz” dedi.

Beş yıllık sözleşme imzalandı
Fuarın sadece bir ticaret platformu olmadığını, aynı zamanda denizcilik kültürünü yaymak ve gençleri sektöre kazandırmak için önemli bir fırsat sunduğunu belirten Murat Bekiroğlu, fuarda denizciliğe ve çevre bilincine dair pek çok seminer ve etkinlik düzenleneceğini söyledi. Bu yılki fuarda yerli üreticilere daha fazla destek verilmesi amacıyla fuar katılımcılarının, fuar alanındaki elleçleme ücretlerinin yarısının YATED tarafından üstlenildiğini belirten Bekiroğlu, ayrıca İstanbul Fuar Merkezi ile beş yıllık bir sözleşme imzalandığını, bu sayede yerli üreticilerin gelecek yıllarda daha avantajlı fiyatlarla fuara katılabilmelerinin sağlanacağını vurguladı.
Bosphorus Boat Show’un, sadece yerli pazarda değil, uluslararası alıcılar ve yatırımcılar için de kritik bir platform olacağını dile getiren Bekiroğlu, Avrupa, Orta Doğu ve Katar başta olmak üzere birçok ülkeden ziyaretçilerin geleceğini belirterek, “Türkiye’nin denizcilikte bir marka olması için bu fuarlar büyük bir fırsat. İhracata daha fazla odaklanarak, sektörün büyük bir oyuncu olmasını sağlayabiliriz.” dedi.
Bekiroğlu, fuarın 2030 yılına kadar şimdiden planlandığını ve ilerleyen yıllarda daha avantajlı fiyatlarla katılımcıların destekleneceğini kaydetti. Bekiroğlu, “Her yıl gelişerek, daha fazla yerli üreticiye alan açarak Bosphorus Boat Show’u dünyanın en prestijli denizcilik fuarlarından biri haline getirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Amaçlarının, her geçen yıl artan yerli katılımcı oranıyla, ithalata değil yerli üretime dayalı bir fuar haline gelmek olduğunu kaydeden Murat Bekiroğlu, “Tekne üretiminde Türkiye, dünyada önemli bir noktaya geldi. 3-8 metre, 10-15 metre arası teknelerde pandemi sonrası yeni yerli üreticiler ortaya çıktı. Bunları desteklemek ve dünyaya açmak istiyoruz” dedi.
2024 yılında üreticilerin yüksek faiz oranları ve düşük talep nedeniyle hedeflenen satış rakamlarına ulaşamadığını dile getiren Bekiroğlu, “Ancak, 2025 yılında piyasada bir toparlanma bekliyoruz. Döviz kurlarındaki hareketliliğin de yerli üreticiyi rahatlatarak dış pazarlara daha fazla açılmasına katkı sağlayacağını düşünüyoruz.
Ayrıca düzenlediğimiz fuarın, iç pazarda stokta bulunan teknelerin satılması ve istihdamı artırması açısından kritik bir rol oynayacağını düşünüyoruz. Yat ve tekne endüstrisi istihdam yaratmada önemli bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli de ortaya çıkarmayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
“Rakip ülkelerle fiyat farkı kapandı”
Sektördeki mevcut durumu değerlendiren Cem Hüroğlu da yükselen maliyetler ve rekabette yaşananlara dikkat çekti. Gemi, römorkör ve askeri gemi üretimi yapan firmaların, artan maliyetler ve kur dalgalanmaları nedeniyle yurtdışındaki rekabet avantajlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldığını belirten Cem Hüroğlu, “Sektörde son yıllarda enflasyon ve işçilik giderleri nedeniyle maliyetler yükseldi.
Bu sebeple Avrupa ile olan fiyat farkımız da kapandı. Bu sektörün önüne bir engel olarak çıkmaya başladı. Eskiden İtalya’ya göre çok daha uygun fiyatlarla üretim yaparken, bugün aynı seviyeye geldik. Hatta bazı alanlarda İspanya ve Hollanda’dan daha yüksek fiyat teklifleri veriyoruz. Bu durum, sektördeki sözleşme sayısının azalmasına neden oldu” dedi.
Maaşlar Avrupa’yı geçti
KDV muafiyetinin kaldırılmasının da özellikle ticari tekneler üzerinde olumsuz etki yarattığına dikkat çeken Cem Hüroğlu, “Önce 24 metre altı yatlar için başlatılan uygulama, ticari tekneleri de kapsayacak şekilde genişledi. Bu da pazardaki avantajlarımızı kısıtladı.” ifadelerini kullandı. Pandemi sonrası 2.5-3 yıl boyunca büyük bir hareketlilik yaşayan gemi inşa sektörünün, son üç aydır belirgin bir yavaşlama içinde olduğunu belirten Hüroğlu, Avrupa’daki genel yavaşlamaya paralel olarak, Türkiye’de düşüşün daha keskin hissedildiğini söyledi.
Yat üretiminin bundan daha fazla etkilendiğini, ticari gemi tarafında ise nispeten hareketliliğin devam ettiğini kaydeden Hüroğlu, “Son bir yılda işçilik maliyetleri yüzde 100 artarken, kira, enerji ve hammadde fiyatlarındaki yükseliş de kârlılıkları olumsuz etkiledi. Şu anda Türkiye’deki maaşlar Avrupa ile aynı seviyeye, hatta bazı alanlarda daha yukarıya çıkmış durumda. Hatta geçen yıl yetişmiş insan gücümüz yurtdışına giderken, şimdi ise geri dönüşler olmaya başladı. Çünkü Euro bazında Türkiye’de daha fazla maaş almaya başladılar. Ancak sektörde dalgalanmalar sürekli yaşansa da 2025’in zor bir yıl olacağı öngörülüyor.” diye konuştu.