Yine bir doğum günü sayımız ve aynı zamanda da yılın son sayısı. Hem yeni yaş hem yeni yılla birlikte en umut dolu aylar bizim için. Geçen yıl, daha dünyada pandemi ilan edilmemişken, geleneksel medyanın dijitale dönüşme sürecinden söz etmişim. 2020 yılında tüm olacaklardan habersiz, okurlarımıza basılı dergi, akıllı telefon uygulamaları, Youtube, sosyal medya hesapları ve web sitesi gibi tüm platformlardan ulaşma sözü vermişim.
Sonra hayat hızla, Kovid-19 pandemisiyle birlikte değişti ve dijitalleşme yıllar değil aylar içinde hayatımıza girdi. İklim değişikliği, Kovid-19, zayıflayan ekonomi, artan nüfus derken çevreci yaklaşımlar da daha dikkat çeker hâle geldi. Kovid-19’un iklim değişikliğiyle bağlantısı üzerine kesin bir sonuç yok ancak bu pandemi bize dünyaya “iyi davranmamız” gerektiğini gösterdi.
Çevre dostu tasarımların sayısı her geçen gün artıyor. Denizcilik sektöründe de yeşil hareketin izleri sık sık dergimizin konuları arasında yer alıyor. Zengin tekne sahipleri ve süperyat müşterileri de artık yeşil gündemin etkisi altında. Dünya nimetlerinden yararlanırken ona zarar vermemek istiyorlar.
Yat tasarımcısı Philippe Briand “Tekneler sürdürülebilirlik adına daha da verimli olma yönünde evrim geçirecekler. Farklı enerji kaynaklarını bir araya getireceğiz ve rüzgâr enerjisi ilk sırada gelecek. Şimdilik rüzgâr için yelken, motor için makineler var. Yarın motorlar elektrik veya hidrojen kullanacak” diyor. Fransız tasarımcı Mathis Rühl ise “Her gün daha ciddi iklim değişikliği tehdidi altında olan bir dünyada uçarılık ve enerji israfı olumsuz karşılanıyor” sözleriyle gelecekte bizi bekleyen tasarımlar hakkında ipuçları veriyor. Bill Dixon ise asıl yeniliğin yelkenli performansıyla motoryat özelliklerini bir araya getirilebilmesi olduğunu söylüyor.
Nasıl mı?
Cevap sayfa 48’deki geleceğin konsept yat tasarımlarında.
İyi okumalar, iyi seyirler…