İş Bankası ve ODTÜ’nün denizlerdeki kirliliği önlemek ve ekosistemin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla başlattığı “Deniz Kaşifi” projesi, Marmara ve Akdeniz’de kritik veriler topladı. Araştırmalarda Marmara’nın oksijen yoksunluğu ve Akdeniz’de sıcaklık artışının ekosistemi tehdit ettiği belirlendi.
İş Bankası ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün iş birliğiyle yürütülen “Deniz Kâşifi” projesi, Marmara ve Akdeniz’de deniz ekosistemleri üzerinde derinlemesine araştırmalar yapıyor. İnsansız su altı planörü “Deniz Kâşifi” ile toplanan veriler, Marmara Denizi’nde evsel, endüstriyel ve tarımsal kirliliklerin etkisiyle oksijenin hızla tükendiğini ortaya koyarken, Akdeniz’de deniz suyu sıcaklıklarının dünya ortalamasının üzerinde seyrettiği gözlemlendi.
Marmara’da oksijen yetersizliği nedeniyle canlı yaşamı büyük risk altında. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Marmara’nın ölü bir denize dönüşmemesi için acil önlemler alınması gerektiğini vurgularken, Akdeniz’de küresel ısınma kaynaklı sıcaklık artışının deniz canlılarının üreme ve beslenme düzenlerini olumsuz etkilediğini belirtti. Ayrıca, yabancı türlerin Süveyş Kanalı’ndan bölgeye giriş yapması, Akdeniz biyoçeşitliliğini tehdit ediyor.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem ise denizlerdeki kirlilik sorununun küresel bir mesele olduğuna ve sürdürülebilirlik çalışmalarının bu noktada büyük önem taşıdığını ifade ederek şu görüşleri paylaştı:
“Ekolojik dengenin sağlanmasında büyük rolü bulunan denizlerimizdeki kirlilik sorunu, hepimizin ortak meselesi. Dünya üzerindeki yaşanabilir hacmin yüzde 90’ından fazlası derin denizlerde yer alıyor ve buradaki canlılar tüm gezegendeki yaşamı destekliyor. Bu nedenle denizlerle birlikte deniz kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir kılmak amacıyla konunun uzmanlarıyla iş birlikleri yapıyor, pek çok çalışma yürütüyoruz. Bu değerli çalışmalardan biri olan Deniz Kaşifi’nin, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’nün yaptığı deniz araştırmalarında katkısı olduğunu görmekten ve iklim sorunlarına bilimsel çözümler üretilmesi için veri oluşturulmasına destek sunabiliyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”