İşlevselliği estetikle birleştirerek, kullanıcı deneyimini ön plana çıkaran tasarımlar üreten Rezzan Benardete ile iç mimaride sanat, teknoloji ve estetik üzerine sohbet ettik.
Röportaj: Selcen Tanınmış / Fotoğraflar: Emre Önemci
İç mimari ve dekorasyon dünyasında kendine özgü tarzıyla tanınan Rezzan Benardete, yaratıcı vizyonunu ve estetik anlayışını Numarine 37 XP ailesinin yeni üyesi M/Y Maya’ya taşıdı. Benardete, Hintli iş insanı müşterisi için; modern ve klasik unsurları harmanlayarak özgün ve fonksiyonel alanlar yaratırken sanatı da tasarımın merkezine koymuş. Detaylara verdiği önem ve müşteri memnuniyetine olan bağlılığıyla da bilinen Rezzan Benardete, “İşlevselliği estetikle birleştirerek kullanıcı deneyimini ön planda tutmaya yönelik tasarımlar üretmeye odaklanıyorum. Her projenin kendi dinamiği ve bir dili var.” sözleriyle anlatıyor tasarım yaklaşımını. Kendisiyle iç tasarımını yaptığı Numarine 37 XP’de, kurucusu olduğu Rezzan Benardete Interiors’ın yolculuğunu ve M/Y Maya’nın tasarım sürecini konuştuk.
Mekan tasarımına nasıl yöneldiniz?
İç mimari tasarım ve uygulama, bununla birlikte iç mimari dekorasyon bana yaşama amacı veren, mutlu olduğumu hissettiğim konfor alanım diyebiliriz. Bu meslek çocukluk yaşlarımdan beri en büyük tutkularım arasında. Bu tutkumu hayatta gerçekleştirebiliyor olmak her günüme ilham ve mutluluk katıyor. Böyle bir ilham kaynağım varken iç mimari tasarımına yönelmemek benim için kaçınılmazdı.
Rezzan Benardete Interiors’ın kuruluşundaki ilham kaynağı nedir?
İç mimarlık ofisimiz bu sene 12’nci yılına girdi. Küçüklüğümden beri ailemle geçirdiğimiz her an, gittiğimiz her seyahat, gezdiğim her sergi, müze beni etkilemiştir. Her zaman güzel tasarım taşıyan her şeyi takdir edip, seven ve destekleyen biri olmuşumdur. Tüm bu ilham kaynakları bugün ofisimiz Rezzan Benardete Interirors’ı hayata geçirmeme yardımcı oldu.
Kariyerinizin başlarında sizi en çok etkileyen veya ilham veren projelerden bahseder misiniz?
Her bir projenin bana verdiği ilham ve motivasyon, aynı bir annenin bir çocuğunu diğer çocuğundan ayırt edemediği gibi değişik bir duygu. Kendi kalıplarımı kırıp “comfort zone”um dışına çıkmamı destekleyen her proje de beni her defasında daha çok etkileyip, motive ediyor.
TASARIM KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞİR
Estetik, işlevsellik ve kullanıcı deneyimi arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?
Tasarım yaparken en çok önem verdiğimiz konulardan biri kullanıcı deneyimi. Tasarım, kişilerin ihtiyaçlarına, zevklerine ve yaşam tarzlarına uygun olmalıdır. Aslında kişiden kişiye göre değişiklik gösteren bir kavramdır. Tasarımlarımın çoğunda yalın, zamansız, elegant bir yaklaşım izlemeye çalışıyorum. İşlevselliği estetikle birleştirerek kullanıcı deneyimini ön planda tutmaya yönelik tasarımlar üretmeye odaklanıyorum.
Deniz koşullarını da dikkate alarak bu dengeyi kurmak zor mu?
Yat projelerinin içinde olmak bizim için çok kıymetli. Her zaman bizi heyecanlandırıyor. Ev ve yat aslında bir o kadar benzer, bir o kadar da farklı. Su üzerinde gerçekten sistemli ve düzenli olup, buna uygun bir tasarım anlayışı izlemek gerekiyor. Ağırlık, statik ve sürdürebilirlik kavramlarına dikkat eden bir tasarım yapmaya özen gösteriyoruz.
Rezzan Benardete röportajının devamnını Temmuz 2024 sayımızda okuyabilirsiniz.
