Bu ara herkes gergin. Kafalar karışık. Ülkede ekonomik hareketlilik tavan yapmış durumda. Çoğunluğa bir panik hali hakim. Televizyondaki tartışma programları, twitter, instagram paylaşımları Türklere özgü ironik mesajlarla dolu. Son 5-6 yıldır sürekli bir dönüm noktasındaymışız hissi, bir kaygıyla yeni yıla başlama hali ülkenin her yerine yayılmış durumda. Çoğunluktan duyduğum ve her yıl kendini tekrar eden cümle “Bu yıl bir geçsin…”
Yıllar geçiyor ama bu his geçmiyor, denizimizin dalgaları, fırtınaları durulmuyor… Bu da ister istemez herkesi biraz kaygılı, biraz gergin, “hık” desen kavga edecek bir ruh haline taşıyor.
Ama bunun faydası yok. Bir belirsizliğin ortasında kalmış olabiliriz. Limana götürmeye çalıştığımız teknemiz, sisin içinde önünü göremiyor olabilir. Panikle dümeni sağa sola kırmanın bir anlamı yok. Sükûnetle oturup, etrafı izlemeli, işaretleri takip etmeli ve sisin dağılmasını beklemeliyiz. Kendi kâğıdını üretemeyen bir ülkede, döviz kurlarından en çok etkilenen yayıncılık sektöründe iş yapan biri olarak hissiyatım bu.
Üzerimizdeki elektriği başkalarına aktarmak yerine, toprağa, suya bırakmalıyız.
Bu dinginliğe ülkece her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu gergin elektrik yüklü günler mutlaka geçecektir.
Biraz ironik olacak ama yılın ilk sayısında, sizin için bir “Elektrikli Tekneler” rehberi hazırladık. Sonbahardaki uluslararası fuarlar, elektrikli teknelerin gelecek teknolojisi olmadığını gösterdi. 25ft su kanatlı spor teknelerden 59ft katamaranlara kadar elektrik enerjisi kullanılıyor. Fuarlarda elektrikli tekne arayanlar için çokça seri üretim seçenek vardı, bunları derlediğimiz yazımız sayfa 76’da. Seçenekler çok artmış bu kesin, ama üreticiler, marinalar ve en çok da tüketiciler elektrikli günlere hazır mı?
İşte bu sorunun cevabını önümüzdeki fuarlarda göreceğiz.
İyi okumalar, iyi seyirler.