Fairline Phantom 65

Fairline Phantom 65

Fairline’ın spor-fly pazarına ilk girişi bir flybridge’in kullanışlılığıyla bir spor-gezi modelinin performansını başarıyla bir araya getirmeyi başarabilir mi? İngiliz üreticinin uzlaşma sanatında ne kadar ustalaştığını görmek için Akdeniz’e iniyoruz.

Her iki dünyanın en iyisi mi, yoksa aşırı taviz mi? Tüm spor-fly modellerinin üzerinde asılı duran soru bu. Bu stil gerçekten bir flybridge’li teknenin hacim ve kullanışlılığıyla bir spor-gezi modelinin zarif görünümü, performansı ve canlı kontrol hissini birleştirebilir mi? Yoksa bunlar sonuçta her iki cephede de beklentileri karşılayamayan orta yolda bir yapı mı olur?

Fairline’nın ilk modern spor-fly denemesi olan, tamamen yeni Phantom 65’in çok zor bir işi kotarmak için yola çıktığı kesin. Partiye henüz geç kalmadılar (Sunseeker ve Princess benzer boyda spor-fly tekneleri bir senedir sunuyor). Yeni model, markanın Squadron 68 ile Targa 65 GTO modelinin ortasında bir yerde konumlanırken bariz bazı özelliklerini de taşıyor. Gövde karakteristiğini aldığı Squadron 68 modeli tam boy flybridge ve dört kamaraya kadar konaklama imkânı sunan büyük ve yakışıklı bir tekne, Targa 65 GTO ise büyük açılır tavanlı, bot garajlı ve çok sayıda güneşlenme alanı sunan uzun, çevik ve iki güverteli bir spor-gezi teknesi.

Tekne, Squadron 68’den 4ft daha kısa ve beş ton daha hafif, ancak bir şekilde güverte altına bir mürettebat kamarası ve bot garajı yanında aynı üç veya dört kamara yerleşimini kullanmayı başarıyor. Öte yandan Targa GTO daha alçak, hafif ve zayıf…

Fakat Phantom’un harika dış dümen istasyonu ve ekstra dış mekân dinlenme alanlarıyla üst güvertesinden yoksun, ayrıca bu tekneden bir tane isteseniz bile üretimi yeni Phantom’a yer açmak için durduruldu.

Diğer bir deyişle, Fairline Phantom’un sadece Targa’nın yerini almakla kalmayıp ilave satışlar getireceği düşünülüyor. Bu cesur bir iddia, ancak verilere dayanıyor; Targa atik görüntüsüne rağmen sağladığı stil, konfor ve kolaylık saf performansın önüne geçiyor. Görünüşe göre, Phantom her konuda Targa’dan biraz daha fazlasını sunarken Squadron’dan çok daha sportif ve daha kolay yönetilebilire benziyor.

YEDEK GÜÇ

Cannes fuarındaki ilk sergilenişinden bir ay geçmeden Port La Napoule’den avara ettiğimizde bazı konular netleşiyor. İlki opsiyonel 1622hp CAT C32 makinelerin standart 1150hp CAT C18’lere kıyasla ne kadar sakin ve rahat oldukları. Düz altılar yerine V12 oluşlarıyla çok dengeliler ve Phantom’un sportif fakat zarif stiliyle uyumlu görünen sorunsuz bir tahrik gücü sunuyorlar.

Böyle büyük makinelerle rölantide bile tekne 8-9kt süratle yürüyor, ancak devir kontrolleri ve şanzımanlar o kadar yumuşak ki marinada ve bağlama-ayrılma manevralarında sürati düşük tutmak için her bir makineye yol verip durdurmakta hiçbir zorluk yok. Limanın dar sularından çıkıldığında 32lt dizellerin dev torku kendini gösteriyor. Bu boy ve ağırlıkta bir tekne için hızlanma inanılmaz, gövde kayışa kolaylıkla geçerken bunu hissetmeniz bile çok güç. Tekne kendi pruva dalgasının üzerine tırmanırken baş tarafı aşağıda tutmak için flapları kullanmaya gerek kalmıyor, çünkü bunu yapmaya fırsat bulamadan her şey olup bitiyor.

Her şey o kadar zahmetsiz ve o kadar kısa bir devir aralığında oluyor ki ne kadar hızlı gittiğinizi tahmin etmek çok zor. Birçok kez plotter ekranına 10 knot’ların sonuna yakın bir sürat görmeyi umarak baktığımda aslında 30kt süratte gittiğimizin farkına varıyoruz. 2340rpm maksimum devirde 38kt sürati aşıyoruz, bu çevik IPS veya yüzey tahrik sistemleri yerine standart şaftlı 38 tonluk bir tekne için çok etkileyici bir değer. Bunun bedelini yakıt pompalarında ödüyorsunuz, 20kt süratte tüketim saatte 132 litre. Buna karşın model geniş bir sürat ölçeğinde sorunsuz seyir ve düz şaft kurgusunun mekanik sadeliğini ve güç hissini size sunuyor.

Fairline Phantom 65 test yazısının devamnını Mart sayımızda okuyabilirsiniz.

Dergimizi Turkcell Dergilik ve Magzter uygulamasını IOS ve Android tabanlı tablet ve telefonlarınızdan indirerek okuyabilirsiniz.