Ünlü İtalyan tersanesinin giriş modeli Ferretti 450’yi İngiltere’nin zorlu sularında ne yapabildiğini görmek üzere bir Manş geçişi transfer seyrine katılıyoruz.
üks ve konforlu tekneler üreten Ferretti’nin 14.20 metre tam boya sahip en küçük modeliyle test seyri gerçekleştirmek için İngiltere’nin Jersey Adası’ndaki St Helier Marina’dayız. Teknenin yanına doğru yürürken Ferretti’nin marka işareti mat krem jelkot hemen dikkat çekiyor. Firma yetkileri tarafından kremin Akdeniz güneşine beyazdan daha iyi dayandığı belirtiliyor. Duruşu kısa baş güverte, eğimli ön cam ve başa yakın üstbinasıyla oldukça geleneksel. Çıkıntısız siyah cam çerçeveleri ve koyu renk yan camları, üzerinde büyük ve kendine güvenen Ferretti logları bulunan C formlu kıç kolonlara kadar süren kesintisiz bir cam bant görüntüsü yaratıyor. Oranlar çok dengeli, hatta İtalyan mirası düşünüldüğünde biraz gösterişli bile. Öte yandan modası çabuk geçmeyecek ve diğer birçok modern teknenin aksine çok yüksek veya çok şişkin görünmüyor.
Ferretti 450 ‘de detaylarda şık dokunuşlar görmek de mümkün. Başüstündeki koçboynuzu ve kurtağızlarına bir bakın. Birebir aynı paslanmaz çelik malzemeden yapılan parçalar bir eğimle L şekline getirilerek birleştirilmiş, dışa açılılar koçboynuzu, içe açılılar ise mükemmel uyum sağlayan kurtağızları ortaya çıkmış. Yüksek parampetli yan güverteden kıça doğru ilerleyin, vasatta bir çift koçboynuzu ve son olarak havuzluğun yanında bir kapak altında bulunan opsiyonel bir çift daha bulacaksınız. 2000’li yıllarda Princess tarafından kullanılan benzer formda ürünlerle deneyimimiz kullanımın çok pratik olmayacağını söylüyor ancak gerçekten çok şık görünüyorlar.
Zekice detaylar yan güverte merdiven basamağına açılan ve Rolls-Royce’larda kapı içindeki şemsiye yerlerine benzeyen açevele gönderi yuvasıyla devam ediyor. Havuzluk alanı maceradan uzak fakat yüksek kenarlı ve kullanışlı. Ferretti kullanımda kolaylık sağlayan ancak oturma alanlarını kısıtlayan iki taraftan girişli tasarımı kullanmayı reddetmiş. Eski usul dik merdivenlere sahip Flybridge’te geniş kullanım alanıyla merdivenleri tırmanmaya değecek bir alan yaratılmış. Ön tarafta dümen yanında bir güneşlenme minderi ve kıçta bir masa etrafında geniş oturma bölümü yer alıyor. Radar arkı koltukların sırt seviyesinin altına yerleştirilmiş.
Jersey’den Pool’a yapacağımız seyir için tüm minderleri toplayarak alt güverteye saklıyoruz. Parçalar halinde GRP kalıpların olmayışı dikkat çekiyor, her şey ana kalıp üzerinde kurulu. Ferretti 450 ’nin 30 metrelik 5 eksenli frezesiyle büyük ve karmaşık kalıplar üretmek sorun oluşturmuyor.
ÜÇTE BİR KURALI
Mürettebat son kontrolleri yaparken içeri geçip mekânları inceleme fırsatı buluyoruz. Kıç tarafta kuzine ile düzenlenmiş bir yerleşim planı bizim için şaşırtıcı olmuyor. Dışarıdan çok katlı bir apartman gibi görünmediği düşünüldüğünde Ferretti 450, iyi bir tavan yüksekliğine sahip. Bu kurnazca şekil verilmiş tavanlarla sağlanmış.
Alt güverteye inildiğinde tam eni kullanan master kamara yerli yerinde ve çok iyi düzenlenmiş. Ve yine, tavanlar umulmayacak kadar yüksek. Ferretti tavan şekillerini çok zekice tasarlamış ve yatağın her iki yanında gereken yüksekliği sağlamak için salondaki oturma gruplarının altındaki hacimleri kullanmış. Yukarıda yer kazanılacak bir yükselti olmayan orta hattaysa zemini gövdenin derinliklerine indirmiş. Düzenleme işe yaramış ve kamaraya özel kullanışlı bir banyo ortaya çıkmış. Baş tarafa ilerlediğinizde omurga hattında çift kişilik bir yatak ve günlük banyoya kamara içinden geçişle karşılaşmak sürpriz olmuyor.
Ferretti 450 test yazısının devamını Ekim 2019 sayımızda okuyabilirsiniz.