Hidrojen süperyatlar için yeşil enerji kaynağı haline gelmeye yakın mı? Yachting World yazarı Sam Fortescue inceliyor.
Hidrojenin geleceğin enerjisi olduğunu hepimiz biliyoruz. Neticede bilim insanları bunu 10 yıllardır tartışıyor. Sıfır salınım, sıfır gürültü ve titreşimle, hidrojen devrimi süperyat sahiplerini oldukça heyecanlandırıyor. Bu konuda iki önemli soru öne çıkıyor: Bu devrim neden bu kadar zaman alıyor ve hidrojenle tahrik edilen tekneleri ne zaman görebileceğiz?
İkinci sorunun yanıtı kolay: Bu tekneler zaten mevcut. Paris içinden geçerek Sen Nehri’nde çalışan bir ticari mavna var örneğin. Yoğun trafik saatlerinde, Belçika’da Antwerp’ten Kruibeke’ye, limanı dünyanın ilk H2 tahrikli yolcu servisi olan Hydroville ile geçebilirsiniz. Bununla birlikte, haziran ayında incelediğimiz ünlü Energy Observer projesi, 2017 yılından bu yana güneş enerjili hidrojen yakıtlı bir tekneyi tek bir damla fosil yakıt kullanmadan dünya etrafında başarıyla dolaştırıyor. Hidrojen enerjisi geleceğe dönük lüksün bir sonraki adımının peşindeki yat tasarımcılarının hayal güçlerini ateşliyor. 2019 yılında Hollandalı tasarım devi Sinot tarafından çizilen cömert 112 metrelik motoryat Aqua ile tanıştık. Model teknenin kıçındaki geniş tik merdivenlerinden çağlayan bir yüzme havuzu, baş tarafta bir cam gözlemevi ve üst güverteden aşağıya inen kabuk formlu sarmal merdivenler gibi pek çok özellikle doluydu. Ve teknenin kalbinde gazı -253 derecede likit halde saklayabilen bir çift 28 tonluk hidrojen vakum tankı vardı. Taşıdığı 4,4MW hidrojen yakıt hücreleriyle tekne 17kt sürate ulaşabiliyor ve 3 bin 750 deniz mili menzile erişebiliyordu.
Sonrasında, geçen yıl çok gövdeli ustaları VPLP tarafından çizilen ve su kanatları üstünde 50kt üzeri süratlere ulaşabilen katamaranların “hayalet uçağı” simsiyah Nemesis One ile ilgili haberler duyuldu. Tekne America’s Cup teknolojisini görülmemiş bir ölçekte kullanıyordu. 80m boyundaki dev, yumuşak otonom AYRO Oceanwings kanat yelkeni sayesinde çok yüksek bir güç üretebiliyor ve çift L formlu su kanatları otomatik bir uçuş sistemi tarafından kontrol ediliyordu. 750 metrekarelik solar paneller ve hidrojen-elektrik tahrik grubu daha ziyade sürat teknolojisi ve lükse odaklı projenin neredeyse bir dipnotu kadar görünüyordu.
Bu ikisi de ne kadar dikkat çekici olsalar da bir konseptten öteye geçemiyorlar. Sinot olası alıcıların hâlâ Aqua üzerindeki ilgisinin sürdüğünü ve hidrojen enerjisinin hâlâ bu alıcıların önceliği olduğunu söylüyor. Feadship, müşterilerinin alternatif yakıt taleplerinin giderek arttığını bildiriyor. OceanCo ise şimdiden “hiç iz bırakmayan” biçimde çalışan tekneler üzerinde çalıştıklarını aktarıyor. Ancak yat sektörünün bütününde, hidrojene olan kesin ilgi henüz ete kemiğe bürüneceği bir projeyi bekliyor.
TEKNİK GELİŞMELER BEKLENİYOR
“Teknoloji burada ve çevresel açıdan düşünebileceğimiz en iyi seçenek bu” diyor Energy Observer projesinden doğan Fransız hidrojen öncüsü EO Dev’den Thibault Tallieu. “Sorunlar teknik değil, hatta maliyetler de o kadar önemli değil”, asıl sorun bunlarla birlikte yakıt dolum çözümlerinin eksikliği. “Tekne sahiplerinin Monaco’dan St Tropez’ye, Capri’den Balear adalarına gidebileceklerini bilmelerini sağlayacak altyapının kurulması gerekli.”
Süperyatlarda hidrojen kullanımı yazısının devamını Temmuz sayımızda okuyabilirsiniz.