KRM Yachts ve Red Yacht Design iş birliğiyle yeniden doğan Red Phoenix, klasik bir Heesen’in çağdaş çizgilerle baştan yaratılmış hali. Bu dikkat çekici refit projesi, sadece bir dönüşüm değil, yeni bir yaşam felsefesinin tasarımı.
Refit projeleri sadece bir yenileme değil, geçmişle bugünü buluşturan bir tasarım yolculuğu. Bu felsefenin en yeni ve çarpıcı örneklerinden biri, KRM Yachts ve Red Yacht Design işbirliğiyle yeniden doğan Heesen yapımı Opus II’nin dönüşümü. Artık yepyeni bir isim ve kimlikle karşımızda: Red Phoenix.
Refit projeleri genellikle bir yatın performansını artırmak ya da yaşını gizlemek için yapılır. Ancak Red Phoenix, bundan çok daha fazlasını ve klasik bir yatın çağdaş çizgilerle yeniden yorumlanmasını, ona bambaşka bir karakter kazandırılmasının güçlü örneğini temsil ediyor.
KRM Yachts tesislerinde kapsamlı bir dönüşüm sürecinden geçen Red Phoenix, yalnızca dış görünüşüyle değil, sunduğu yaşam alanlarıyla da adeta yeni bir süperyat haline geldi. Red Yacht Design’ın ilk eskizlerinden itibaren hedefi, orijinal tasarıma saygı göstererek, bugünün tasarım anlayışına uygun, çarpıcı bir siluet yaratmak olmuş.
Dış tasarımdaki en dikkat çekici unsurlardan biri, mat gri tonundaki gövdesi ve üst binası. Bu sofistike görünüm, geniş cam yüzeylerle tamamlanarak yatın dış görünümünü sadece modernleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda iç mekânlarda daha fazla doğal ışık ve panoramik deniz manzarası sunuyor.
Yeni sert tavanla gölgelenen ve genişletilen güneşlenme güvertesi, artık birden fazla yaşam alanına sahip: jakuzi, yemek alanı, bar ve rahat oturma bölümleriyle misafirlerin keyifli vakit geçirebileceği sosyal bir merkez haline getirilmiş.
KRM Yachts’ın kurucusu Kerem Baser, projeyle ilgili olarak, “Refit projeleri daha fazlasını sunmalı; bir yatın ikinci ruhunu ortaya çıkarmalı. Red Phoenix, işçilikle vizyonun birleştiği bir örnek oldu,” diyor. Bu dönüşüm, KRM’nin kompleks refit projelerindeki ustalığını bir kez daha kanıtlıyor.
Red Yacht Design’ın ortağı Fatih Sürekli ise şu sözlerle katkılarını özetliyor: “Estetikten ibaret olmayan bir tasarım hedefledik. Bu, bir ruh kazandırma meselesiydi. Her eğriyi yeniden çizdik, yaşam alanlarını büyüttük ve bugünün yat sahiplerinin yaşam tarzını yansıtan detaylar ekledik.”
Tekne tutkunlarına ilham verecek bu dönüşüm, bir yatta zamanla yaşanan değişimin değil, zamanın ruhunu yakalayan dönüşümün gücünü temsil ediyor.
