Belçika’nın Niewpoort kentinde temmuz ayında düzenlenen Dünya Gençler Laser Şampiyonası’nda 4.7 sınıfında dünya şampiyonluğuna ulaşan Arkas Çeşme Yelken Gençlik ve Spor Kulübü sporcusu Yılkan Timurşah ile hedeflerini, çalışma programını ve yelken sporuna bakışını konuştuk.
Röportaj: Eray Emin Aydemir
2015 yılında Laser 4.7 sınıfında gençlerde Avrupa altıncısı olan, 2017 yılında ise yine Laser 4.7 sınıfında Avrupa ikincisi olma başarısı gösteren Yılkan Timurşah’ın Belçika’da göstereceği performans merak ediliyordu. Dünya Şampiyonası’na gitmeden 1.5 ay önce apandisit ameliyatı olan 17 yaşındaki sporcu, antrenman eksikliği ve yarışın ilk günlerinde operasyonun gerçekleştiği bölgede kanama yaşamasına rağmen dünya şampiyonu olarak adını Türk spor tarihine yazdırdı.
Yelken sporuna kaç yaşında başladınız, sizi kim etkiledi?
Yelkene dokuz yaşında başladım. Babamın eski bir yelkenci olması bu spora başlamamda önemli bir etken oldu. Beni yelkene babam başlattı. Yelkencilik bizde aileden geliyor diyebilirim.
Şampiyonaya nasıl hazırlandınız? Antrenman programınız nasıldı?
Antrenmanlarım hem deniz hem de karada salon antrenmanları olarak devam ediyor. Kışın havanın soğukluğu ve okula gitmem dolayısıyla hafta içi üç veya dört gün salon antrenmanları yapıyorum. Hafta sonları ise deniz antrenmanlarına ağırlık vermeye çalışıyorum. Yazın da hafta içi deniz antrenmanları beş gün boyunca sürerken salon antrenmanları o haftaki yoğunluğuma göre değişiyor.
Belçika’da kaç sporcuyla mücadele ettiniz? Hedefiniz şampiyonluk muydu?
Birkaç ay önce Laser 4.7 sınıfında Avrupa ikincisi olmuştum. Belçika’ya şampiyonluk hedefiyle gittim. 43 ülkeden 235 sporcuyla mücadele ettim. İkinci veya üçüncü olmak gibi bir düşüncem yoktu. Hedef zirveydi.
Özel bir beslenme programı uyguluyor musunuz?
Aslında çok özel bir yemek programı uygulamıyorum. Her sporcunun yaptığı gibi yediklerime dikkat ediyorum. Trans yağlı ve hazır yemeklerden uzak duruyorum. Zaten sürekli olarak antrenman yaptığım için formda kalmam kolay oluyor.
Kulübünüzden ve size sağladığı imkânlardan bahseder misin?
2016 yılında Çeşme Yelken Gençlik ve Spor Kulübü’ne başladım. İlerleyen süreçte Arkas Holding’in kulübümüzü devralmasının ardından beraber yeni bir yola baş koyduk. Arkas Holding’in ülkemizde denizcilik ve su sporlarının gerekliliğine inanan ve bunu bir sosyal sorumluluk misyonu olarak gören bir kuruluş olması bizim bu yolda en büyük avantajlarımızdan biri. Aynı zamanda çatısı altında halihazırda 16 yıldır bir spor kulübü bulunuyor. Bu nedenle sporcunun ihtiyaç ve sıkıntılarının farkında, bunları çözmek, daha kapsamlı destek vermek, daha iyi bir ortam sağlamak için ne yapılması gerektiğini bilen yöneticilerimiz ve eğitmenlerimiz var. Burada hem biz hem de bizden sonra gelecek yeni nesil sporcuların yetiştirilmesi için en uygun ortam sağlanıyor. Bu aileye yeni girmiş olsam da her zaman yanımda olduklarını biliyor ve hissediyorum. Kulübümüzün desteğini hem maddi hem manevi biçimde görüyoruz. Tüm antrenörlerimiz sporculara fazlasıyla değer veren insanlar. Başarı yalnızca birincilik ya da kupa kazanmak anlamına gelmiyor. Kendinizi geliştirebildiğiniz sürece başarılısınız demektir. Bundan dolayı kulübümüzde sporcu başarısının birçok şeyden önce geldiğine inanıyorum.
Dünya şampiyonasına kısa bir süre kala apandisit ameliyatı oldunuz. Yarışın ilk günlerinde de kanamanız vardı. O halde nasıl yarıştınız?
İki ay önce yapılan Avrupa Şampiyonası’nda gümüş madalya almıştım. Bu yüzden kendime inancım tamdı diyebilirim. Ancak bazen kendimden emin olmadığım zamanlar oldu. Dünya Şampiyonası’na gitmeden 1.5 ay önce talihsiz bir biçimde apandist ameliyatı olmam gerekti. Bu da beni bir ay boyunca deniz antrenmanlarından uzaklaştırdı. Kanamamam olduğunda ailem ve antrenörlerim bana destek oldular ve bu süreci atlattık Şampiyonluğu alacağımıza ilk günden beri inandık ve sonunda mutlu sona ulaştık.
Bırakmayı hiç düşündünüz mü peki?
Yarış öncesinde böyle bir şey yaşamak doğal olarak her sporcuyu üzer ve sarsar. Ancak bırakmayı hiç düşünmedim. Hedefim hem kulübümü hem de ülkemi en iyi şekilde temsil etmekti. Bu yüzden motivasyonum hep en üst seviyedeydi.
Şampiyon olduktan sonra neler hissettiniz? Havalimanında bandolu karşılama sizi şaşırttı mı?
Tarifi olmayan duygular içindeydim. İzmir’e geldiğimde ise gerçekten şok oldum. Kulübüm, ailem, yöneticilerim, İzmir Gençlik Hizmetleri ve Spor il Müdürümüz Nüammer Uslu, Çeşme İlçe Müdürümüz Nuri Büyükateş, Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Özlem Akdurak, başkanımız Tolga Yağlı ile takım arkadaşlarım ve eskiden üzerimde emeği olmuş insanların beni Arkas’ın bandosu eşliğinde karşılamaları bana büyük mutluluk yaşattı. Böyle bir karşılama beklemiyordum.
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
Kulübümle gelecek planlarımızı kesinleştirdik. 2024 Olimpiyatları’na hazırlanıyoruz. Her sporcu gibi benim de hedefim olimpiyatlar ve olimpik madalya… Arkas Çeşme Yelken ailesiyle başarıdan başarıya koşucağımızdan eminim. Yakaladığımız bu başarı ve şampiyonluk daha başlangıç.
Yılkan göğsümüzü kabarttı
Tolga Yağlı
Arkas Çeşme Yelken Gençlik ve Spor Kulübü Spor Başkanı
Kulüp olarak yelkende uzun vadeli ve kalıcı projelere imza atmak, genç yelkenciler yetiştirmenin yanı sıra bu spora ilgi duyan farklı kesimleri de yelkenle buluşturmayı amaçlayarak yola çıktık. Arkas Sailing Team, Türkiye’nin tamamı Türklerden oluşan profesyonel ilk ve tek Türk takımı. Yarışlardaki başarılarımızın yanı sıra altyapımızdan yetişen, bizimle defalarca yelken açmış Yılkan Timurşah’ın böyle bir başarı elde etmesi göğsümüzü kabarttı. Yılkan gibi nice gencimizin de bunun gibi başarılara imza attığını görmek için çalışıyoruz.