Küresel ısınma ile ilgili ürkütücü haberler gelmeye devam ediyor. Dünya atmosferindeki karbondioksit seviyesi kritik eşiği geçerken bilim insanları yaşanan bu durumun küresel bir felakete sebep olacağını öngörüyorlar.
Yazı: Eray Emin Aydemir
Mevsim normallerinin üstünde devam eden sıcaklıklar, kuraklık, beklenmedik soğuklar ve bitmek bilmeyen yağışlar… Mevsimler ve aylar büyük bir değişimi yaşıyor. Eylül ayı temmuz kadar sıcak iken nisanda hiç hesapta olmayan bir yağmur üzerimize düşüyor. Bir yandan yaşananlara hayret ederken bir yandan da mevsimlere göre raflarda görmeye alıştığımız ürünleri pahalı ve lezzetini yitirmiş şekilde sofralarımıza koyuyoruz.
Bu gariplikleri yaşayıp “Daha da kötüsü olmaz” derken çok daha kötüsü oldu ve küresel ısınma yeni bir boyuta girdi. Bilim insanlarının gelecek ile ilgili tespitleri korku filmi gibi. Bu korku filminin fragmanını izlerken unutmamamız gereken bir şey var; bu filmin yapımcısı, yönetmeni ve oyuncuları bizleriz.
SINIR AŞILDI
Son yıllarda sıkça duyduğumuz küresel ısınma tehdidi ile ilgili yapılan çalışmalar başarısız oldu. Hawai’de bulunan Mauna Loa Gözlemevi’nde yapılan çalışmalar sonucunda atmosferdeki karbondioksit oranı kritik sınır olarak görülen 400 ppm’i eylül ayında aşarken uzun yıllar boyunca bu rakamın aşağı düşmesi de beklenmiyor. Bilim çevrelerinin bu düşüncesinin altında yatan neden ise son yıllarda yapılan ölçümlerde eylül aylarında atmosferdeki karbondioksit oranının en düşük seviyede olmasıydı.
Ancak en düşük seviyenin ölçüldüğü eylül ayında dahi kritik sınırın aşılması bilim insanlarını bu konuda karamsar tahminler yapmaya zorluyor. Bu korkutucu rakamla beraber 2016 yılı aynı zamanda sıcaklık rekorunun kırıldığı bir yıl oldu. NASA’ya bağlı Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nün yaptığı araştırmada 1980’lere nazaran sıcaklığın 1.1 santigrat derece yükseldiği açıklanırken 2015 ve 2014 yıllarının 1880’den bu yana en sıcak yıl olarak ölçülmesi gelecek yılın da en basit mantıkla içinde bulunduğumuz yılı geride bırakacağı anlamına geliyor.
Atmosferdeki karbondioksit seviyesinin kritik sınırı aşmasının ardından yaşanacak sorunlar korkutucu ve sadece kutuplardaki kutup ayılarının başına iş açabilecek nitelikte değil. İklim değişikliklerinin sonuçları ile ilgili çalışmalar yapan The Nature Conservancy’e göre herhangi bir değişiklik olmazsa 2050’ye kadar hayvan türlerinin yüzde 25’inin yok olması bekleniyor. Canlıların dörtte birinin yok olmasıyla beraber mevcut tarım ürünleri de azalmaya başlayacak.
Yazının devamı Kasım 2016 sayımızda..
