Modern zamanların en büyük düellosu: 37. America’s Cup

Modern zamanların en büyük düellosu: 37. America’s Cup

37’nci kez düzenlenen modern zamanların en büyük düellosu America’s Cup, uluslararası yelkencilik arenasında prestij, rekabet ve gelişimin sembolü…


YAZI: Melis Baykan (instagram/melisbaykan)

Gelin, önce America’s Cup yarışının dünyanın en eski ve en prestijli yelken yarışı olmasından başlayalım. Bu yarış, hem formatı hem de teknolojik yenilikleriyle yelkenciliğin zirvesini temsil etmekle birlikte en eski uluslararası spor müsabakası ve günümüzde hâlâ devam eden dört geleneksel kupadan biri. Kupanın kendisi 1848 yılında “RYS £100 Kupası” olarak adlandırılarak üretildi. İsminin yarattığı yanılgıya rağmen, bu kupa ilk olarak 1851 yılında İngiltere’nin Isle of Wight Adası çevresinde Kraliyet Yat Filosu’na ait 15 tekneyle birlikte New York Yat Kulübü’ne ait America isimli teknenin katılımıyla gerçekleşti. İngiltere Kraliçesi Victoria’nın çağrısıyla düzenlenen uluslararası yarışın galibi America isimli tekne olunca yarış “America’s Cup” adıyla anılmaya başladı ve bu gelenek günümüze kadar sürdü. 19. yüzyılın ortasında Sanayi Devrimi’nin en canlı döneminde gerçekleşen müsabaka, ilk yılında America teknesinin teknolojik üstünlüğüyle tarihe geçti de denebilir. Dolayısıyla yelkencilik, prestij, uluslararası rekabet ve teknolojik gelişimin bir sembolü olarak görülüyor.

Gücünü ve varlığını Auckland temelli Maori kabilesinden alan Yeni Zelanda ekibi her gün denize, el yapımı bir “waka” ile seremoniler eşliğinde uğurlandılar.
Gücünü ve varlığını Auckland temelli Maori kabilesinden alan Yeni Zelanda ekibi her gün denize, el yapımı bir “waka” ile seremoniler eşliğinde uğurlandılar.

YARIŞ FORMATI DÜELLO GELENEĞİ


Şimdi biraz günümüze dönelim ve yarış formatını hatırlayalım. America’s Cup, modern zamanlarda gerçekleşen bir düello. Kupa, bir önceki yarışın kazananı Defender (Savunucu) ve kupa için Challenger (Meydan Okuyan) arasında gerçekleşen bir final serisinde, en çok yarış galibiyeti alan ekibin kupayı kazandığı bir yarış formatına sahip. Buna “Winner Takes It All” (Kazanan Alır) da diyebiliriz; zira bu yarışın ikinci veya üçüncüsü yok, kazanan her şeyi alır!
Ancak final serisine gelene kadar birçok yarış serileri düzenleniyor. Bir önceki serinin kazananı yani Defender, belli olsa da ona kimin meydan okuyacağı henüz belli olmuyor. Dolayısıyla “World Cup” ve “Preliminary Races” adı altında gerçekleştirilen hazırlık yarışları dışında “Round Robin” isimli bir seri yarış yapılarak Challenger belirleniyor. Turnuva şeklinde ilerleyen bu yarış serisinin ardından finale kalan iki yarışçı tekne “Louis Vuitton Cup Challenger Series” isimli son seride karşılaşıyor. Bu yarışın galibi resmi olarak America’s Cup’ın Challenger’ı yani meydan okuyucusu oluyor. Bu sene tarihi boyunca 37’nci kez düzenlenen efsane yarış, kupayı savunan Yeni Zelanda ile olağanüstü bir çaba sonucu kupaya meydan okuyan İngiltere arasında gerçekleşti. Barselona’da yapılan America’s Cup yarışına daha derinlemesine göz atmadan önce bazı teknik bilgileri hatırlatmakta fayda var.

37. America’s Cup yazısının devamnını Aralık 2024 sayımızda okuyabilirsiniz.

Dergimizi dijital platformda okumak isterseniz IOS uygulamamızdan abone olabilirsiniz.