Catana Group, yeni markası YOT ile motor katamaran pazarına hızlı bir giriş yaptı. Türkiye lansmanı Bosphorus Boat Show’da yapılan YOT 36 ve yeni markayla ilgili merak edilenleri YOT Catamaran Satış Müdürü Django Fontaine’e sorduk.
Röportaj: Betül Usta
Günümüzün denizcilik dünyasında, motor katamaranlara olan popülarite giderek artıyor. Yenilikçi tasarım özellikleri ve pratik kullanım avantajlarıyla motorlu katamaranlar, deniz seyahatlerinde daha güvenli, konforlu ve verimli bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Bali ve Catana yelkenli katamaranlarıyla dünyada tanınan Fransız Catana Group, yeni motor katamaran markası YOT Catamaran ile bu pazarda söz sahibi olmak isteyen üreticiler arasında yer alıyor.
Türkiye’de Bali katamaranlarının distribütörlüğünü yıllardır başarıyla sürdüren Catalogic Yachts tarafından temsilciliği üstlenilen marka, ilk olarak 10,92 metre boya ve dört metre ene sahip modeliyle motor katamaran pazarına giriş yaptı. YOT 36’nın Bosphorus Boat Show’da yapılan lansmanında bir araya geldiğimiz YOT Satış Müdürü Django Fontaine ile markayı ve ilk modellerini konuştuk.
Motor katamaranlar şu sıralar çok popüler, daha da popüler olacaklar mı?
Yatçılık dünyasında tek gövdelilerden katamaranlara geçişi yaklaşık 10-15 yıl önce gördük ve bugün pazara giderek daha fazla motor katamaran geliyor. Daha fazla insanın denge ve rahatlık aradığına inanıyorum. YOT ile seyir yaptığınızda tam olarak böyle oluyor, kendinizi gerçekten dengede ve güvende hissediyorsunuz, bu denizciler için büyük konfor sağlıyor. Katamaranların sunduğu geniş alanlar da daha çok insanın bunu istemesindeki bir başka neden.
YOT 36’nın özelliklerinden söz eder misiniz?
En önemli özelliği, tekne eninin genişliği. Genişliği dört metre ve bunu aynı boyuttaki bir tek gövdeli tekneyle karşılaştırırsanız, tek gövdeli tabii ki daha dar olacaktır. Ancak aynı boyuttaki motor katamaranlardan daha büyük. YOT 36 ile marina bağlanma yerlerine sığacak makul gövdeye sahip bir motor katamarana sahip oluyorsunuz. Platformları açtığınızda, devasa bir alan ortaya çıkıyor. 36 feet bir teknede değil de daha çok 43-45 feet’te olduğunuzu hissediyorsunuz. YOT 36 ayrıca çevreci çözümlere de sahip. Modelde enerji ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz güneş panelleri de bulunuyor.
Türkiye pazarından beklentileriniz neler?
Aslında iyi beklentilerimiz var. İstanbul’daki fuarın bu kadar büyük olduğunu görmek bizi çok etkiledi. Bunun Türkiye pazarının iyi olduğunu gösterdiğine inanıyoruz. Türkiye’de yatçılığın tekne yapımı konusunda büyük bir geçmişi var ve teknecilik de giderek daha fazla gelişiyor, dolayısıyla olumluyuz. Şimdi bu yeni markanın Bali ile iyi bir ivme yakalayan Catalogic’le birlikte piyasaya sürülmesi bizim için ekstra heyecan verici.
Markanın gelecek planlarında neler var?
YOT 36’nın dıştan takmalı versiyonunuyla piyasaya giriş yaptık. Ardından bu yıl içinde YOT 41 modelini suyla buluşturacağız. Ayrıca şu sıralar muhtemelen Cannes Yachting Festival öncesinde denize indireceğimiz ve fuarda tanıtmayı planladığımız YOT 46’nın tasarımını geliştirmeye devam ediyoruz. Bunlar dıştan takmalı tarafını kapsayacak.
Daha sonra, çok gelişmiş olmasa da halihazırda tasarım aşamasında olan içten takmalı motor serisine başlayacağız. Dıştan takmalıları genelde, bir weekender, günübirlik tekneler olarak, su üzerinde dış yaşamın tadını çıkarmak üzere tasarlayacağız. İçten takmalılar, daha büyük boyutlarda ve daha geniş olacak. Her iki seri de daha fazla alana sahip olacak. Belki hibrit gibi teknolojiler de kullanacağız. Tabii ki çağdaş çözümler de arıyoruz, ihtiyacımız olan özellikleri araştırıyoruz. Flybridge’leri, navigasyon programları hepsi farklı olacak iki serinin. Birbirlerine uyumlu olacaklar ama dıştan takmalılar dıştan takmalı olarak kalacak. İçten takmalılar da kendi özelliklerini taşıyacak.