Oyunu bırakıp gitme

Oyunu bırakıp gitme

MBY-yayin-yonetmeni_selcen-taninmisŞubat ayı sektörün en hareketli dönemidir. Düsseldorf fuarının ardından İstanbul’da CNR’da düzenlenen kara boat show’u gelir. Fuara katılım yüksektir, potansiyel tekne müşterileri son kararı vermek için bu fuarı bekler… Hareketlidir, keyiflidir, dolu dolu bir aydır. Ama bu yıl son beş yılın en sönük fuarını geçirecek gibi görünüyoruz. Katılım olsa dahi kimsenin heyecanı yok. Patlamalar, saldırılar, artan döviz kurları… Pause tuşuna basılmış bir filmin oyuncuları gibiyiz… İlerlemek ister bir pozisyonda ürkekçe duruyoruz.

Hemen hemen herkesin; nereye gittiğini bilmediği, umudunu yitirdiği, vazgeçmek istediği zamanlar olur. Son aylarda kiminle konuşsam bu ruh halinde… Herkesin bakışlarında “ne olacak” endişesi gizli. Oyunu bırakıp gitmek isteyen hatta giden çok…
6 yıl önce, IRC 4’te yarıştığım Turquoise teknesiyle İYK Nostalji Kupası’na katılmıştık. Dümencimiz, tekne sahibi Duran İzgi’nin bana dümeni bıraktığı ilk yarış…

Balon startla yarışa başladık, tabii ona başlamak denirse… Sınıfımızdaki tüm tekneler start aldı ama biz balonu bir türlü basamadık. Etrafıma bir baktım hiç tekne yok… “Ee,” dedim içimden “artık uğraşmanın anlamı yok, nasılsa herkes gitti”. Ama Duran abi başüstü ekibine direktif yağdırıyor, onlar da harıl harıl durumu toparlamaya çalışıyordu, ki muhtemelen durumun farkında bile değillerdi. Öyle böyle derken start aldık… Filonun çok gerisindeydik. “Antrenman olur artık ne yapalım” diye bakıyordum ki… Kınalı’nın arkasına geldiğimizde bütün tekneleri orada bekler vaziyette bulduk. Hava kalmıştı. Yanlarına kadar gelebildik ve havasız alandan kurtulduğumuzda arayı açmayı başardık. Hayat bize ikinci bir start daha vermişti.

Bir kalıp bir esen enteresan bir yarıştı. Moda önündeki şamandırayı döndüğümüzde rakiplerimiz bizi yakaladı hatta geçenler oldu ama finiş hattına doğru giderken yine havasız kaldılar. Rotamızı değiştirdik, havayı kaybetmedik ve finiş hattına birinci girdik.

Bana kalsa daha start hattında bırakacağım bir yarıştı, sonunda birinci olduğumuza inanamıyordum. O yarıştan beri hiçbir şeyi “nasıl olsa olmuyor” diye bırakmadım, bırakamadım…

Bu yarışı, bugün bu ülkede yaşayıp umutsuz olan herkese anlatmak istediğim için yazdım. Buradan kaç kişiye ulaşırsa kârdır…. Hayatın ne zaman ikinci belki de üçüncü startı vereceğini bilemeyiz. Biz yolumuza, bildiğimiz doğrularla, çalışarak, vazgeçmeden devam etmeliyiz ki o start vakti geldiğinde arayı açabilelim.

Rüzgârınız kolayına olsun,

Selcen Tanınmış
selcen@motorboatdergi.com

Dergimize Abonelik Merkezi web sitesinden hızlı ve kolayca abone olabilirsiniz.