Riva’nın inanılmaz gösterişli yeni sportscruiser’ı Riva Dolceriva ile Cannes açıklarında test seyrine çıktık.
Yeni bir Riva’nın piyasaya sürülmesi her zaman büyük bir olaydır, özellikle tersanenin daha küçük, retro esintili spor tekneleriyle daha büyük, daha lüks spor cruiser’lar arasındaki boşluğu dolduran hızlı ve açık bir model olduğunda. Aslında, Cannes fuarının açılış gününe kadar görünüşü, büyüklüğü ve hatta adı bile çok sıkı korunan bir sır olarak saklandı; bize söylenen tek şey, 70ft’den daha küçük olduğuydu –bir de deneme seyrine çıkmak isteyip istemediğimiz sorulmuştu: Tabii ki isterdik!
Dolceriva’nın örtüleri kaldırıldığında, Riva’nın ikonik lake maun ön güvertesine sahip ve makine bölmesine yerleştirilmiş 2000hp ile donatılmış, yuvarlak hatlara sahip 49ft’lik bir tekne ortaya çıktığında heyecanımız daha da arttı. Bu canavarda afili IPS pod drive’lar falan yok, tam bir Riva deneyimi için sadece 10.8 litrelik ham turbodizel gücü vee-drive şaftlarına ve dümenlere bağlı. Kullanıcı dostu olmak adına yaptıkları tek şey, yanaşma sırasında makineleri ve baş pervaneyi kumanda etmeye yardımcı olacak bir joystick’in eklenmesi ve bir Seakeeper NG6 jiroskop stabilizatörü seçeneği sunulması.
ETKİLEYİCİ SEYİR
Joystick kaptanın işini kolaylaştırabilir ancak burada kontrol edilmesi gereken ciddi bir güçten bahsediyoruz. Tekneye biraz gaz verildiğinde egzozlardan derin bir homurtu duyuluyor ve kıçtaki büyük pervaneler suyu karıştırıyor. Bunu bir perspektife oturtmak için en iyi örnek olarak Dolceriva’nın hemen hemen aynı uzunluk ve genişliğe sahip olduğu Wallytender 48’den neredeyse iki kat daha ağır ve iki kat daha güçlü olması verilebilir.
Dümenden görünüm de, tahmin edebileceğiniz gibi etkileyici. Çift kavis yüzeye sahip yeni füme cam ön panel ve kesit tabanı baş güvertenin birkaç santim üzerinde yüzüyor gibi duruyor. Beyaz akçaağaç ek yerleri ve 20 kat verniğiyle maun güvertenin, dümencinin seyir halindeyken bakıp, keyfini çıkartamayacağı kadar yüksek olması ve krom ön cam çerçevesinin görüş hattınızın ortasında oturması üzücü ama bu kadar güzel bir şeye sahip olmak için bazen bazı şeylerden ödün vermek gerekebiliyor. Ayrıca, tekneye yol verdiğimizde teknenin hızla süratlenerek, pruvası kalkarken bu tür düşünceler kısa sürede kayboluyor. Pruva oturduktan sonra daha ağırbaşlı bir trime oturuyor ancak yer üzerindeki hız sabit bir 39 knot’a ulaşana kadar, tekne ufka doğru giderek artan bir hızla gürleyerek devam ediyor.
Riva Dolceriva test yazısının devamını Aralık 2020 sayımızda okuyabilirsiniz.
