Sunseeker, Manhattan 66’da akılcı tasarım ve güçlü tahrik sistemiyle başarıyı yakalıyor.
Hâlâ popüler bir model olan Manhattan 65’in yerini almak üzere üretilen, Sunseeker’ın son motoryatı hem daha geniş ve yüksek, hem de çok daha geniş hacimli.
Gerçekten de, iki modeli yan yana kıçtankara bağlı gördüğünüzde teknenin eskisinden üç metre daha büyük olduğu izlenimini edinmeniz hiç de zor değil.
Bu izlenim tekneye girdiğinizde daha da güçleniyor. İlave en sayesinde, oldukça fazla yer işgal eden opsiyonel bara rağmen havuzluk oldukça büyük görünüyor. Yine bu sayede içeri girişi sağlayan cam kapılar yana kayarak tamamen açılıyor. Ön camın mümkün olduğu kadar başa taşındığı 65’le aynı boyda bir salon ile Manhattan 66’nın tasarım ekibi kıç tarafta açık plan bir mutfak kullanmayı seçmiş. Bu nedenle dışarıdaki açık mekândan içeride başka bir açık mekâna geçiş yapıyorsunuz.
Mutfak 2.03m’lik oldukça cömert bir tavan yüksekliğine sahip. Bu yükseklik salona geçişte bir milimetre bile azalmıyor. Bunlar yüksek üstbinanın somut avantajları. Bol ışık, hava ve sınırsız görüş açıları da garip formlu ve dev boyutlu salon camları sayesinde kazanılan avantajlar. Tüm bunların yarattığı genel etki muhteşem.
Optik yanılsamalar
Orada durup görüntüyü içinize çektiğinizde ince bir düşünceyle tasarlanan alçak profilli mobilyalar sayesinde sunulan havuzluktan ön cama kadar kesintisiz görünümün keyfini çıkarıyorsunuz. Sancak taraftaki merdivenleri görmeniz biraz zaman alabiliyor. Manhattan 65’te bulunmayan önemli bir yenilik olan bu merdivenler vasattaki master kamaraya iniyor. Diğer merdivenler ön taraftaki dümen ile iskele taraftaki oturma ünitesinin arasından VIP ve iki misafir kamarasına erişim sağlıyor.
Sunseeker Manhattan 66 test yazısının devamını Eylül 2017 sayımızda okuyabilirsiniz.