Yüzyıllar boyunca cesaretleri ve yetenekleriyle denizcilik dünyasında kendilerine yer açan kadın kaptanlar, sadece okyanusları aşmakla kalmadı, aynı zamanda toplumun onlara biçtiği sınırları da zorladı. Denizde kadın uğurdur diyerek tarihe geçen, denizlerin unutulmaz kadın kaptanlarını araştırdık.
Denizcilik tarihine baktığımızda, kaptanlık ve gemi yönetimi uzun yıllar erkeklerin hâkimiyetinde gibi görülse de, kadınlar bu alanda önemli izler bıraktı. Bazıları ticaret yollarında rekorlar kırdı, bazıları keşif gemilerini yönetti, bazıları ise açık denizlerde dümenin başına geçti.
Yüzyıllar boyunca cesaretleri ve yetenekleriyle denizcilik dünyasında kendilerine yer açan kadın kaptanlar, sadece okyanusları aşmakla kalmadı, aynı zamanda toplumun onlara biçtiği sınırları da zorladı. Denizde kadın uğurdur diyen, tarihe geçen, denizlerin unutulmaz kadın kaptanları…
Mary Ann Brown Patten (1837–1861)

Mary Ann Brown Patten, 19. yüzyılda denizcilik dünyasında olağanüstü bir figür olarak tarihe geçti. 1856 yılında, 19 yaşındaki Mary Patten, kaptan eşi Joshua Patten ile birlikte Neptune’s Car adlı ticaret gemisinde yolculuk yapıyordu. Joshua, Cape Horn’u geçerken ağır bir hastalığa yakalandı ve mürettebatın isyan etmeye başladığı bir ortamda Mary Patten, geminin yönetimini devraldı.
Mary Ann, denizcilik deneyimi olmadan, sadece 19 yaşında ve ilk çocuğuna hamileyken navigasyon, mürettebat yönetimi ve kaptanlık görevlerini üstlenerek gemiyi San Francisco’ya başarıyla ulaştırdı. 56 gün boyunca Neptune’s Car adlı gemiyi başarıyla yöneten Mary Ann, cesaretini ve zekasını kullanarak gemiyi başarıyla yönlendirdi ve denizcilik tarihine adını yazdırdı. Mary Ann o dönemde Amerika’daki ilk kadın kaptan olarak kabul edildi ve hayatının geri kalanında kaptanlığa devam etmedi.
Başarıları:
- Ticari bir geminin resmi olarak kaptanlığını yapan ilk Amerikalı kadın oldu.
- Denizcilik eğitimi olmamasına rağmen, kocasının eğitim kitaplarını okuyarak navigasyon ve gemi yönetimini öğrendi.
- İsyan etmeye çalışan mürettebatı kontrol altına alarak, geminin rotasında ilerlemesini sağladı ve başarıyla hedefine ulaştı.
Anna Ivanovna Shchetinina (1908–1999)

Anna Ivanovna Shchetinina, Sovyetler Birliği’nin en ünlü kadın denizcilerinden biriydi ve tarihin en önemli kadın kaptanlarından birisi olarak kabul edilmekte. 1935 yılında bir gemiye kaptan olarak atanan Shchetinina, dünyada okyanus aşırı bir geminin kaptanı olarak görev yapan ilk kadın oldu.
Shchetinina’nın denizcilik kariyeri, genç yaşta Sovyet denizcilik okuluna katılmasıyla başlamış. Eğitimini tamamladıktan sonra, Sovyet hükümeti ona Sovetskaia Ukraina adlı büyük bir geminin kaptanlık görevini vermiş. Bu gemi, dünyanın en büyük okyanus gemilerinden birisiydi ve Shchetinina, onun başındaki ilk kadın kaptan oldu.
Anna Ivanovna Shchetinina, hem Sovyet hem de dünya denizcilik tarihinde bir simge figür. Kendisi sadece bir kaptan değil, aynı zamanda kadınların denizcilik alanındaki eşitlik mücadelesinin de öncüsüydü.
Başarıları:
- 1935’te Sovetskaia Ukraina gemisini yönetti ve Sovyetler Birliği’nin denizci kadını olarak tarihe geçti.
- 1939’da Sovyet kadın denizcilerinin eğitimini üstlendi ve birçok kadını denizcilik alanında yetiştirdi.
- II. Dünya Savaşı sırasında, askeri gemilerle yapılan stratejik operasyonlarda yer aldı.
- Sovyetler Birliği’nde kadın denizcilerin sayısının artmasında büyük bir rol oynadı.
Molly Kool (1916–2009)

Kanada’nın ilk kadın kaptanı olarak bilinen Molly Kool, denizcilikteki engelleri aşarak büyük bir başarıya imza attı. 23 yaşında kaptanlık lisansını aldı ve çok geçmeden Kanada’da bir geminin kaptanı olan ilk kadın olarak tanındı.
Molly Kool, New Brunswick’te büyüdü ve denizcilikle ilgilenmeye küçük yaşlarda başladı. Yelken yaparak büyüdü, zamanının çoğunu babası tarafından inşa edilen ve sahibi olduğu ve ablasının adını verdiği 21 metrelik (69 ft) bir mavna olan Jean K’da geçirdi. Babasıyla birlikte balıkçılık yaptığı yıllar, onun denizcilik dünyasına olan ilgisini artırdı. 1939 yılında kaptanlık sınavını başarıyla geçerek, Kuzey Amerika’da kayıtlı ilk kadın denizci oldu. Molly Kool, yalnızca kadınlar için değil, tüm denizciler için ilham kaynağıydı.
Başarıları:
- 1940’larda Kuzey Amerika’da kadın denizcilere karşı olan ayrımcılığı kırarak, ilk kadın kaptan olarak göreve başladı.
- Balıkçı gemilerini yöneterek denizdeki engelleri aştı ve gemilerdeki zorlu çalışma koşullarına karşı mücadele etti.
- Kaptanlık kariyerinde, denizcilik alanında kadınların daha fazla yer alması için öncülük yaptı ve çok sayıda kadının bu sektöre girmesine ilham verdi.
- Hayatının sonlarına doğru Kanada’nın en saygın denizcilik ödüllerinden bazılarını kazandı.
Jeanne Baret (1740–1807)

Jeanne Baret, denizcilik tarihinin en ilginç ve cesur kadın figürlerinden biri. Fransız doğumlu ilk kadın denizci olarak tanınan ve 18. yüzyılda yaşamış bir botanikçi olan Baret, 1766’da, bir Fransız keşif gemisine, bir erkek gibi giyinerek katıldı. Bu yolculuk sonrası dünyanın etrafını dolaşan ilk kadın olma unvanını kazandı. Baret’in keşif yolculuğu, denizcilik tarihinde kaydedilen en cesur kadın hikayelerinden biri.
Jeanne Baret, Fransa’da doğmuş ve küçük yaşlarda botanikle ilgilenmeye başlamıştır. Dönemin koşullarında, kadınların bilimsel araştırmalara katılımı neredeyse imkansızdı, bu yüzden Baret, Fransız kaptan Louis-Antoine de Bougainville’in 1766’daki dünya keşif yolculuğuna katılabilmek için erkek kılığına girdi. Bougainville’in gemisinde erkek olarak seyahat etti ve kimse onun aslında bir kadın olduğunu anlamadı. Baret, geminin botanisti olarak görev yaptı ve yolculuk boyunca pek çok bitki örneği topladı.
Gerçek kimliği, gemi yolculuğu tamamlanana kadar kimse tarafından fark edilmedi. Ancak dönüş yolculuğunda, kadın olduğu anlaşılınca, dönemin gemi mürettebatı ve toplumu tarafından büyük bir skandal olarak görüldü. Ancak, Baret’in yaptığı botanik çalışmaları ve keşifleri bilim dünyası tarafından takdir edildi.
Başarıları:
- Baret, Bougainville’in keşif gezisi sırasında, dünyanın etrafını dolaşan ilk kadın olarak kaydedildi.
- Keşif gezisi sırasında, Güney Amerika, Tahiti ve Endonezya gibi bölgelerde bitki örnekleri toplayarak önemli bilimsel katkılarda bulundu.
- Geri döndükten sonra, Fransa’da tanınan bir botanikçi haline geldi ve Fransız Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından onurlandırıldı.
- Hikayesi, cesareti ve bilimsel katkılarıyla Jeanne Baret, kadınların bilim ve denizcilik alanlarındaki yerlerini sağlamlaştıran önemli bir figür.
Eleanor Creesy (1814-1900)

Eleanor Creesy, aslında kaptan olmasa da rekorlar kıran bir denizci olarak listemizde. Eleanor denizciliğe yabancı bir ailede büyümemişti. Massachusetts, Marblehead’de doğan Eleanor’un babası bir kaptandı ve ona küçük yaşlardan itibaren navigasyon öğretti. O dönemde kadınların bu alana girmesi alışılmadık bir durumdu, ancak Eleanor yıldızları okumayı, akıntıları hesaplamayı ve rotaları belirlemeyi öğrenerek fark yarattı.
1841’de kaptan Josiah Perkins Creesy ile evlendi. Çift, yıllarca birlikte denizlerde yol aldı. Asıl ünlerini ise 1851 yılında, “Flying Cloud” adlı kliper gemisiyle kazandılar.
Rekor Kıran Yolculuk:
1851’de California Altına Hücum dönemi sırasında, New York’tan San Francisco’ya yapılan yolculuk genellikle 200 gün sürerken, Creesy çifti bu mesafeyi, “Flying Cloud” ile 89 günde tamamlayarak rekor kırdı. Eleanor’un navigasyon becerileri, bu başarının anahtarıydı. İki yıl sonra, 1853’te, aynı rotada kendi rekorlarını 13 saat daha geliştirerek 89 gün 8 saatlik yeni bir süreyle tamamladılar.
Eleanor’un başarısının ardında titiz çalışmaları vardı. Eleanor, kronometre ve sekstant kullanımında uzmandı. Ayrıca, denizcilik matematiğini de iyi biliyordu. Rüzgâr ve akıntı haritalarını inceliyor, en uygun rotaları hesaplıyordu.
Başarıları:
- Kendi döneminde kadınların navigatör olarak görülmemesine rağmen, denizcilik dünyasında yeteneğiyle kendine yer açtı.
- Flying Cloud”un başarısı, onun yeteneklerinin bir kanıtı olarak tarihe geçti.
- Eleanor Creesy, denizcilik tarihinde kadınların da önemli roller üstlenebileceğini gösterdi.