Denizle iç içe olan, teknede romantizmin doruklarını yaşayan ve dalgaların sonsuzluğunda kaybolan aşıklar… Aşkı bir de denizci çiftlerimizden dinleyelim. 14 Şubat Sevgililer Günü özelinde denizin derinliklerinden ilham alarak, deniz tutkusunu ve aşkı bir arada yaşayan çiftlerin en romantik anılarını sizlerle paylaşmak istedik.
“Gökyüzü ve ufuk bir sevdadır. Teknenin gövdesinde dinlenir düşler” diyor Cemal Süreya. Deniz tutkusuyla harmanlanmış aşklara saygıyla, denizcilerimize teknede yaşadıkları en romantik anları sorduk.
Oğuz & Lena Ayan
![teknede aşk başka](https://www.motorboatdergi.com/wp-content/uploads/2025/02/Sevgililer_04-500x375.jpg)
İlişkimizin anahtar kelimesi; deniz. Çünkü ikimiz de aslında Karadenizliyiz. Lena Ukrayna Odessa, ben ise Karadeniz Bafra kıyısındanız. Birbirimizi de ilk defa yine bir deniz kıyısında gördük ve aşık olduk. İlk günden beri birbirimize dürüst olduk ve ilişkiden ne istediğimizi biliyorduk, bu yüzden de kısa sürede sağlam temeller üzerinde evliliğe doğru adımlarımızı attık. Babamdan bana yadigâr kalan ve çok özel bir hikayesi olan 85 yaşındaki ahşap tekne Dingo üzerinde Lena’ya evlenme teklif ettim.
Sevgililer Günü’nden hemen sonra, soğuk bir 17 Şubat günü evlendik Lena ile. Ancak Dingo üzerinde fotoğraflar çektirmek ve hikayemizi elbette bu tekneyle süslemek bizim için çok önemliydi. Öyle de yaptık. Sevgili Hatem Sipahi gördüğünüz bu fotoğrafları çekerek anılar sayfamıza kocaman bir iz bıraktı bizim için.
Deniz sevdalısı bir çift olarak yelken ve aşkın harmanlandığı bu birliktelik sonucunda şimdiye kadar başarılı bir şekilde yürüttüğümüz tüm proje ve organizasyonlar, eğitimler, yarışlar derken yedi yılı geride bıraktık bile. Bu süre zarfında bir de Deniz Mete adında hayatımızın olmazsa olmazı dünya tatlısı bir çocuğumuz da oldu. Bakalım deniz, tuz, aşk bizi daha nereye götürecek.
Özlem & Özkan Şahin
![aşk teknede başka](https://www.motorboatdergi.com/wp-content/uploads/2025/02/Sevgililer_02-500x375.jpg)
Aslında teknede her gün batımı romantik ama okyanusta olunca, o dakikalar daha bir romantik, yıllarca hayal kurulduktan sonra daha bir anlamlı. 2022 yılında Kanarya adalarından Yeşil Burun adalarına seyir yaparken doğum günüm için doğa ananın güverteye yolladığı hediye kalamarı ve Öz’ün onu takdim edişini ve o anki heyecanımı unutmak mümkün değil. İşte o an, Öz beni mutlu edebilecek en iyi hediyeyi vermişti. Ona daha önce sorduğum, “Deniz kızları gerçekten var mıdır, eski korsanlar neyi tahayyül ettiler sence?” sorusuna o gece, okyanusta, engin mavide yelken yaparken kulağıma eğilip “evet çünkü biri yanımda” diyerek cevap vermişti.
Bir başka anımız da 2024 Eylül ayında yolculuğumuzun enlerinden biri olan Venezuela’da. Günlerce haftalarca çok az insan görerek ve medeniyetten uzakta, ıssız koylarda demirlemiştik. Öz’le küçük adacıklardan birinde akşamüstü yürüyüş yaparken, Öz biraz önden gidip yerden bir şey aldı ve yanıma geldi; “Kapa gözlerini, senin için bir sürprizim var” dedi ve elime bir şey bıraktı: bembeyaz kumsalda, Susam Sokağı karakterlerinden Emo’nun oyuncağı. Dalgaların ve kuşların sesinin rüzgâra karıştığı, palmiyelerin yapraklarının aheste sallandığı, o aydınlık günde Öz’ün benim için bir şey yapıyor olmasından duyduğu mutluluktan parlayan gözleri, gözümü ve gönlümü güneşten daha çok kamaştırdı.
Teknede aşk başkadır yazısının devamını Şubat 2025 sayımızda okuyabilirsiniz.