Pandemiden önce ekim ayında neredeyse kimse kalmazdı denizde, bir sakinlik gelirdi. Bu yıl her şey bir değişik, dolayısıyla da benim her yıl iple çektiğim o sakinlik bu sene biraz geç geldi. Böylece daha çok insan deniz sezonunun sadece haziran-eylül arası olmadığını anladı.
Yazı: Özlem Ulubay Şahin – Fotoğraflar: Özkan Şahin – instagram: @baskaturlu_yasamak
Yeni bir yıla umutla girdik, sanırım bunda aşı ve ilaç haberlerinin etkisi büyük. Geçen yıla göre ayaklarım ve hayallerim daha yere basıyor, şimdilik böyle hissediyorum. 2020’den çok şey öğrendik, deneyimledik, kimimiz eksildi kimimiz çoğaldı. Gidenlerin arkasından söyleyecek söz yok, ateşin düştüğü yeri yakması, hissedilen derin sızı, üzüntü dışında… Ama bu yazıyı okuyorsanız umut var demektir; yeni bir yıl, yeni dilekler, yeni planlar… Aaa yok, yok! 2020’de öğrendiğim önemli şeylerden biri de planın olmadığı, olsa da değişebildiği, değişirse de sorun olmadığı, uyumlan. Aynı deniz gibi…
Yayın yönetmenimiz Selcen Tanınmış Işıldar’ın da mayıs “Edito” köşesinde dediği gibi; bir gün herkes denizci olacak. Eğer denizi ve tekne yaşamını gerçekten deneyimlediyseniz, değişkenliğe ve ona uyum sağlamaya zaten alışmışsınızdır. Ve mevsimlerin farklı etkilerini teknede yaşamaya da. Her mevsim teknede olmak güzel kanımca. Bulunduğumuz coğrafya ve seçtiğimiz marinalarının konumları itibariyle kış manzaramız ancak yağan yağmur ve karlı dağlar olabiliyor.
“E, ne güzel” diyor olabilirsiniz ama kış deyince, birkaç yıl evvel denizcilik gruplarından birinde gördüğüm bir fotoğraf geliyor aklıma. İki yaşlı kurt denizci ellerinde içkileri, karla kaplı bir yelkenli teknedeler, kuzey denizi civarındalar sanırım, en azından benim hayalimde öyle. Soğuğu düşünsenize. Her “üşüdüm, dondum” dediğimde aklıma gelen bu fotoğraf karesi motivasyonumu güçlendiriyor. Keşke vücudumu da güçlendirse… Neden bu dileği dilediğimi birazdan anlatacağım.
Biliyorsunuz artık ama ilk defa okuyanlar varsa tekrar belirteyim: Biz teknede yaşıyoruz. Genelde de marinalarla kısa dönem sözleşme yapıp baharın ilkinden sonuna kadar denizde kalıp, kış aylarında marinaya girerdik. Deniz sezonu bizim için bitmek bilmez. Hele de pandeminin ağırlığını iyice hissettirmeye başladığı şu günlerde medeniyetle aramızdaki mesafeyi uzattıkça uzatmaya çalışıyoruz… Bu sene de aralık ayının sonuna doğru kışlama marinamız Finike’ye bağlandık.
SEZON UZATMALARI
Peki bu bitmek bilmeyen deniz sezonu için neler gerekiyor? Her mevsimde denizde olmanın güzellikleri ve zorlukları neler? Marinaya girmeden de kış sezonu geçirilir mi? Pandemiden önce, eylül oldu mu, koylar boşalır, hele ekim ayında neredeyse kimse kalmazdı denizde. Tabii bu yıl her şey bir değişik. Doğal olarak benim her yıl heyecanla, iple çektiğim o sakinlik bu sene biraz geç geldi. Böylece daha çok insan deniz sezonunun, daha önce deneyimledikleri ya da düşündükleri gibi sadece haziran-eylül arası olmadığını anladı.
Daha az insanla daha candan muhabbetin olduğu zamanlar. Ama tabii ki sonbahar yaz aylarıyla kıyaslanamaz. Biz üç yıldır sezon uzatmalarını Göcek’te yapıyoruz.
Teknede Kış deneyim yazısının devamını Ocak 2021 sayımızda okuyabilirsiniz.