X-Yachts X4⁹

Sınırlı mürettebatla kontrol edilebilen X4⁹ iddialı bir yarışçı kimliğine sahip şık bir performans-gezi teknesi.

Fotoğraflar: Rick Tomlinson
X4⁹ hiçbir isteğinden taviz vermek istemeyen yelkencileri hedefliyor. Konforlu ve şık bir iç mekânla temiz ve çekici hatlara sahip bir güverte asgari mürettebatla yarışma imkânını bile sunuyor. Oldukça zor yakalanabilecek bir dengeden bahsediyoruz –ki bu dengeyi sağlamaya çalışırken verilen tavizlerin hayal kırıklıklarına yol açması işten bile değil.

Yazın nadir fırtınalı günlerinden birinde sadece dört kişilik bir ekiple denize çıkarken 50ft’lik bu teknenin firmanın öne sürdüğü tüm iddiaların hakkını verip veremeyeceğini merak ediyoruz. Marinadan çıktıktan yalnızca 10 dakika sonraysa yüzümüzde tebessümle orsa çekiyoruz. 40 yıllık geçmişi olan bir firma için hibrit tasarım, fedakarlık anlamına gelmeyebiliyor. X4⁹ yeni ‘saf’ X serisinin üçüncü modeli, önceki çarpıcı üyeler X4³ ve X6⁵’i geçen yıl test etme şansı bulmuştuk. Bu tutulan yeni seri Xp performans ve Xc gezi serileri arasında bir köprü kurmayı hedefliyor. İlk gövdenin yılın başlarında suya inmesinin ardında 18 tekne satılmış durumda.

Konfor ve performans arasındaki optimum noktayı yakalamak kolay değil, ancak bu tekne bunu başarmış görünüyor. Şık iç mekânlar hoş görünüm ve kullanışlılığı birarada sunuyor. Güvertede X4⁹ ustaca ve etkileyici bir görüntü vermeyi başarıyor. Kusursuz armuzlar tamamı tik olan güvertede baştan kıça uzanıyor ve bunu kesintiye uğratabilecek tüm güverte donanımı ya bir oyuntu içine alınarak ya da üstü kapatılarak başarıyla gizlenmiş.

Test teknemizde göze batmayan pedestallar üzerinde bir çift karbon dümen ve karbonfiber arma ile derin V bir bumba kullanılmış. Hiçbir ekipman göze batmıyor, ancak tekne bir bütün olarak oldukça dikkat çekici. Güçlü bir tekne olmasına rağmen X4⁹ her işi kendisi yapmak isteyen bir serdümen için mükemmel şekilde yerleştirilmiş elektrikli vinçlerle tek başına da kontrol edilebiliyor. Rüzgâr 18kt esiyor ve tüm gökyüzü gri bulutlarla örtülü. Çetin bir günle karşı karşıya olduğumuz aşikar, sınırlı mürettebatla nasıl bir performans yakalayacağımızı merak ediyoruz.

GÜÇ SİZDE

20 metre yüksekliğindeki direğe bakarken anayelkeni basmak için gerekecek eforu düşünmekten kendinizi alamayabilirsiniz; ancak kısa süre içinde anayelkenin çekildiğini ve hatta kendinden tramolalı flokun trimlerinin bile tamamlandığını görmek hoşunuza gidecektir. Test teknemizde dört vincin tamamı da elektrikli, bu nedenle 119m² yelken alanıyla kolayca baş edebiliyoruz.

Dümenin hafif bir hareketiyle rüzgârdan açıyoruz ve X daha hızlı gitmeye çalışırken anında 7kt sürati aşıyoruz. Aniden ortaya çıkan bu güç yelkenlerin kolayca sahneye çıkışıyla orantılıymış gibi gelmiyor; önce yüksek devirli bir makinenin vitesini değiştirmişiz gibi hissediyor ve bir an arkamızdaki sulardan buharlar çıkacağı hissine kapılıyoruz.

Hareketli bir orsaya geçerken tam anayelken için üst sınırda olan rüzgâr dinamik ve hızlı bir seyir sağlıyor. X4⁹ hareketsiz konumdan güçlü bir orsa seyrine geçerken hassas görünüyor, yatma açısı 20 derece kadar yükseliyor. Ancak sürat artınca açı sabit ve performansa uygun kalıyor.
44 derecelik gerçek rüzgâr açısında X4⁹, 7.5kt süratiyle gezi/yarış ölçeğinin hızlı tarafında bir performans sergiliyor.

Her iki konumdan dümen tutmak için hafif bir dokunuş yetiyor ve en yüksek yatma açısında bile tek parçalı ayak takozundan alacağınız destekle kendinizi tamamen güvende hissedebiliyorsunuz, böyleyken dahi X-Yachts gelecek modellerde daha iyi bir denge için hareketli serdümen platformları sunmayı planlıyor.

Alçak yan güvertenin ayaktayken ancak dizlerinizin hizasına gelmesi bunun konfordan çok fedâkarlığa yol açabileceğini düşündürtebilir. Ancak tekne yattığında konfor azalmazken yelkenler ve güvertenin düzeni sayesinde oldukça açık bir görüşe sahip olduğunuzu fark edeceksiniz.

KONTROL KOLAYLIKLARI

Rüzgâr değişkenliğini sürdürüyor ve 20kt civarı sağanaklar sığlıklar arasında tramola atarken bizi hırpalıyor. Test teknemizin güverte altındaki elektrikli anayelken araba kontrolü sistemi takdirimizi kazanıyor. Düz mekanizma aslında bir tamburlu vinçten oluşuyor ve arabayı bir oyuntudaki ray üzerinde iki yöne hareket ettiriyor. Motor arabayı X4⁹’un sağanaklar sırasında ayakları üstünde durabileceği kadar hızlı kaçırabiliyor ve yalnızca tek tuşla yelkeni tekrar doldurmamızı sağlıyor.
Standart X4⁹ paketinde merkezde bir noktaya bağlı ve raysız bir German ıskota sistemi var. Gezi teknelerinde giderek yaygınlaşan sistem etkisi tartışmalı üstbinada bulunan ray sistemlerine kabul edilebilir bir alternatif olarak öne çıkıyor.

Sonunda şartlara teslim oluyor ve bir camadan vuruyoruz, yatma açısı azalıyor ve tekne süratte kayba uğramadan çok daha rahat hareket ediyor. İlk tramolada “alesta tramola” deyip dümeni yavaşça döndürürken hızlı bir aktivite bekliyoruz, ancak bunun yerine ekibin ayağa kalkıp havuzluğu geçerek minderlere oturuşunu izliyoruz. Bu sırada kendinden tramolalı flok da karşıya geçiyor ve çalışmaya başlıyor. Performans–efor ilişkisi yine hayret verici.

Dört vinç de havuzluğun gerisinde ve oturma alanlarında hiç halat yok. Sert rüzgâra rağmen dalgalar en çok üstbinanın ortasına kadar ulaşıyor ve havuzluk kuru kalıyor.

Trim dümen önündeki bir aralıktan yapılıyor; buradan yelkenler çok iyi görülüyor ve yine bir ayak desteği emniyeti sağlıyor. Kontroller oldukça alçak, bu nedenle rüzgâraltında çalışırken çömelmek gerekiyor. Tekne yatmış durumdayken bu biraz kullanışsız geliyor.

Ana ve yardımcı vinçler aynı boyda ve aynı anda kullanım için aralarında yeterince mesafe bırakılmış. Bir grup kıstırma ve halat düzenleyici yeterince uzaktaki konumlarıyla halatların her iki vince de uygun açılarla taşınmasına olanak veriyor. Kontroller serdümenin dümen üzerinden eğilerek ulaşabileceği konumda bulunuyor. Standart pakette kendinden tramolalı flok var, ancak tüm tekneler boyuna cenova rayları bağlanacak şekilde üretilmiş. Satılan 18 tekneden hiçbiri bu opsiyonu seçmemiş.

Apaz seyri için küpeşte yakınında iyi seçilmiş bir noktaya konan bir mapa ile dışarı yönde kontrol sağlanabiliyor. Camadan öncesi 100-110 derece gerçek rüzgârda 10kt sürate ulaşabiliyoruz. Floku 150 derece gerçek rüzgârdan daha aşağıda kullanacağınızı sanmıyorum. Flok arabasının konumu yelkenin rüzgâr almasına engel oluyor ve bumba ile açarak ayı bacağı yapmak mümkün görünmüyor. Öte yandan, pupada sadece anayelkenle 7-8kt sürate ulaşıyoruz. Test teknemizde üstten alta sarma sistemli 200m² alanlı bir asimetrik var. Yelkeni Isle of Wight’ın rüzgâraltında deniyoruz. Rüzgâraltı yelkenleri alt desteği olmayan paslanmaz loçanın büyük yükleri taşıyamayacak olması nedeniyle güvertede bulunan bir mapadan donatılıyor.

Balonla 14 ile 20kt arası rüzgârda 130-150 derece gerçek rüzgâr açısında seyir yapıyoruz. Tekne sürati 12kt’a kadar yükseliyor. Dümen çok keyifli ancak yüksek rüzgâr açılarında iş biraz zorlaşabiliyor. Daha sert rüzgârda 2.4m derinliğe inen dümen palası iyi bir kontrol sağlıyor, ancak aktif olarak yoğunlaşmayı gerektiriyor. Sonuç eğlenceli ve enerjik bir seyir. Dümeni rüzgâraltına çeviriyor ve miller altımızdan kayarken keyfini çıkarıyoruz.

DEPOLAMA UNUTULMAMIŞ

Güvertedeki saklama yerleri baştaki derin yelken portucu ve kıç portuç-bot garajı formunda teknenin iki ucunda yer alıyor. Kıçayna açılarak yüzme platformuna dönüşüyor ve pistonlar arası 2.5m olan bot garajını ortaya çıkarıyor. Burası küçük bir botun şişmiş halde taşınabileceği kadar geniş ve dümen sistemi, dümen burçları ve anayelken ray sistemine erişim sağlayan kapaklar burada bulunuyor.

Havuzlukta sancak oturma yeri altında cansalına özel saklama yeri bulunuyor ve salın kaldırılmak yerine kolayca kaydırılarak çıkarılması için kapağı zeminden tamamen ayrılarak açılıyor. Bir oyuntudaki serpinti tentesi bir grup tik güverte paneli altında gizleniyor. Tentenin kurulması için tüm panellerin yerinden alınması ve kurulum sonrasında yerlerine yerleştirilmesi gerekiyor. Bu birkaç aşamalı bir iş, bu nedenle gün içinde tenteyi açıp kapatacağınızı düşünmeyin, ancak serpinti tentelerinin kapalıyken güverte üzerinde yarattığı çirkin ve çapariz veren durumuna şık bir çözüm sunduğu kesin. Sualtında, X4⁹ Xp’nin T salmasını kullanıyor, ancak Xc gibi daha geniş kesitli ve eğimli çizgileriyle daha konforlu bir orsa seyri amaçlanıyor.

Sağlamlık ve kalite X-Yachts’ın inşa ve tasarımlarının temellerinde var. Gövdeler vakum infüzyonlu, son kürlenme sürecinden geçirilmiş epoksi-köpük sandviç yapıda ve üç su geçirmez perde kullanılıyor. Rot arma standart olarak sunuluyor.

GÜVERTE ALTINDA

X4⁹’un güverte altı iddiasız ancak göz alıcı. Nordic meşe standart kaplama koyu ancak karanlık değil. LED aydınlatmalar yakınında çirkin ışık oyunlarına neden olmamak için yansıtıcı malzemeler kullanılmamış. Genel etki yumuşak ve sıcak.

Salon daha ilk başta konforlu ve sıcak bir ortam hissi yaratıyor. Burası hem yaşamak, hem de tüm gerekli eşyayı depolamak için yeterli hacimlere sahip bir mekân. Göz alıcı yemek masası U formlu bir koltukla çevrili. Oturma yerlerinin altında saklama hacimleri var, erişim amortisörlü kapaklar veya derin çekmecelerle sağlanıyor. Tüm tezgah ve dolap üstleri ergonomik kenar çıtalarıyla çevrili, böylece seyirde hareketler daha güvenli.

Banyonun ön kısmında bir harita masası bulunuyor. Kullanım dışındayken cihazlar bir dolap kapağı arkasına saklanabiliyor. Bir plotter istenirse harita masası üzerinde göz hizasına özel bir ahşap yapı ilave ediliyor. L formlu kuzine geniş ve kullanışlı. Tezgâh yüzeylerindeki beyaz Corian, ocağı ve ikili evyeyi de örtüyor. İki buzdolabı opsiyonu ve bir mikrodalga ve sıkça tercih edilen espresso makinesi için uygun yerler sunuluyor. Kuzinenin karşısında içinde duş da bulunan kıç banyo yer alıyor.

AKILLI KAMARALAR

Master kamara baş tarafta iki büyük boy güverte heçinden ve yatak hizasındaki gövde camlarından gelen bol ışıkla dolu bir mekân. Bu minimalist kamaranın ana özelliği geniş ada yatak ve kalın şiltesi. Yatak kaldırılarak altındaki saklama alanına erişiliyor.

Kamaraya ait banyo geniş boyutlarda ve ayrı bir duş bölümü bulunuyor. X4⁹ iki çift kişilik veya biri iki tek diğeri çift kişilik yataklı iki misafir kamarası versiyonlarında sunuluyor. Tek kişilik yataklar bir ara parçayla kolayca çift kişiliğe dönüşebiliyor. Tek kişilik iki yatak formunda kamara konforlu görünüyor, yataklar arasında yeterli yer var ve her iki yatakta da rahatça oturulabiliyor.

Her iki kamarada da geniş gardıroplar ve çekmeceler yanında yatak altlarında saklama alanları mevcut. Havuzluk altındaki alana erişim her iki kamarada bulunan heçlerle sağlanıyor, burası jeneratör ve çamaşır makinesi opsiyonları seçildiğinde kullanılıyor.

KARAR

X4⁹ her yönden gelişmiş ve etkileyici bir tekne. Model zarafet ve şıklığın hakkını gösterişe kaçmadan vermeyi başarıyor. Kararlı ve dikkatli tasarım ve yüksek inşa kalitesi deneyimli yelkencilerin beğenisini kazanmakta zorlanmayacağa benziyor.

Asıl sihir yelkenler basılınca yaşanıyor. Yelken seyri daha dümene geçtiğimiz ilk andan itibaren bizi içine çekiyor ve bu kadar dinamik bir yelken deneyiminin bu kadar az eforla yaşanabilmesi şaşkınlık yaratıyor.

Karbon arması ve en üst kalite yelkenleriyle test teknemizin yüksek performans sergilemesi normal, ancak bu özellikler olmasa da modelin yelkencilerin ruhunu çok iyi besleyeceğine inanıyoruz. Konfor, stil, performans ve efor arasında hassas bir denge var, ancak X4⁹ herkesi mutlu edecek potansiyele sahip. Burada tavizden eser yok, X-Yachts doğru formülü yakalamışa benziyor. MBY

TEKNİK ÖZElLİKLER
Tam boy 15.0m (49ft 7in)
Su hattı boyu 13.58m (44ft 5in)
Maksimum en 4.49m (14ft 7in)
Su çekimi (standart) 2.4m (7ft 0in)
Deplasman (boş) 12,900kg
Yelken alanı 129.1m²
Yatak sayısı 6
Makine 57hp
Su kapasitesi 310 litre
Yakıt kapasitesi 300 litre
Başlangıç fiyatı Firmayla iletişime geçiniz
Tasarım X-Yachts
İletişim: X-Yachts Türkiye