Yazlık evler, restoranlar, hatta şehirler yakında yanı başınızdaki bir koya, plaja ya da limana demirleyebilir, Yüzen Adalar’a hazır olun
Yazlık evinizi Hisarönü Körfezi’nde veya Göcek açıklarında turkuaz mavisi bir koyda demirlediğinizi hayal edin. Fena olmazdı değil mi? Ancak madalyonun bir de öteki yüzü de var: Satın almak için bir servet ödediğiniz deniz manzaralı evinizin önüne, birinin büyük yüzer binasını demirlemesi. Tekne sahipleri için olumsuz yanı ise ıssız bir demir yerinde uyuyabilir ve uyandığınızda yanınızda bir sahil barı bulabilme ihtimaliniz.
Birleşik Krallık Liman Başkanlıkları Birliği icra başkanı Martin Willis, “Eğer bir deniz aracı hareket edebiliyor ve demir atabiliyorsa, ‘herhangi bir deniz aracı’ olarak sınıflandırılır ve izne tabi değildir” diyor. “Ancak, bu ticari bir işletmeyse ilgili yönetmeliklere tabidir –Liman Başkanlığı’nın izni olmadan bir limana girip bir iş yeri açma hakkı yoktur. Alternatif olarak, böyle bir yapı MCA kuralları uyarınca yolcu gemisi sınıfına girebilir. ”
Dünyanın bazı yerlerinde yüzer binalar şimdiden oldukça yaygınlar. Mesela, Tayland ya da Maldivler’de lüks tatil köyleri yüzer villalar sunuyorlar. Önümüzdeki sene yolunuz St Tropez’e düşerse bütünüyle yüzer marinalarla karşılaşabilirsiniz. Fransa’nın Akdeniz’deki önemli Neptün çayırlarını korumak üzere yakın zamanda attığı adım uyarınca, 24m üzeri teknelerin şehrin açığında demirleme yapmaları ciddi anlamda sınırlandırılıyor.
Bu sorunu aşmak üzere Seafloattech adlı bir şirket, büyük yapıları dev hidrolik amortisörlere bağlamak için deniz tabanına çelik çerçeveler vidalayan bir sistem geliştirdi. Fransız okyanus yarış yıldızı ve Whitbread Round the World Race’in geçmişte galibi olan genel müdür Lionel Péan, “St Tropez Körfezi’nde altı ay boyunca prototip boyutunda bir sistemimiz vardı” diyor. “Herhangi bir yapısal sorun veya yaralanma olmaksızın 2.4 m’ye kadar dalga yüksekliğiyle maksimum 42 deniz mili rüzgârda, 70’e kadar tekneyi barındırabiliyordu.”
AÇIKDENİZ İNŞALARI
Hidrolik, gelgite rağmen marinayı sabit tutup dalga hareketini önlemeye yardımcı oluyor. Pean, sistemi bir tekneyi veya evi fırtına kuvveti koşullarında bağlamak için bile kullanmanın mümkün olduğu konusunda ısrar ediyor: “Örneğin, bir tayfuna direnecek bir şey inşa etmek istiyorsanız, müşteriyle özel düzenlemeler yapmanız gerekir. Bu düzenlemeler istenirse yapılabilir ancak maliyeti çok yüksek olur. Akdeniz’de de 5-6m boyunda dalga direncine ihtiyacınız yok.”
Seafloattech, nihayetinde sadece bağlama sistemini lisanslayacak ancak platformlarının üzerinde her türlü yapıyı planlayan ortaklarla çalışıyor. Yüzme havuzları, sahil kulüpleri, süperyat rıhtımları, oteller ve villalar var. Pean, “Demografik artışın kıyı devletlerini gerçekten açıkdeniz kıyı şeridi gelişimine odaklanmaya zorlayacağına inanıyoruz” diye ekliyor. “Sığınma alanları ve sosyal açıkdeniz geliştirme bölgelerini içeren iki katmanlı bir operasyon taraftarıyım. Kuzey Avrupa’nın ağır hareket edeceğini düşünüyoruz fakat bazı ünitelerimiz hazır ve çalışır durumda olur olmaz, bu da hızla gerçekleşecek.”
Yüzen Adalar yazımızın devamını Ekim 2020 sayımızda okuyabilirsiniz.